9786057223722
789573
https://www.hesapli24.com/soz-ustasi-refik-halit-karay-in-eserlerindeki-aforizmalarin-incelenmesi
Söz Ustası ;Refik Halit Karay’ın Eserlerindeki Aforizmaların İncelenmesi
13.75
Sözün akılla söylenip bilgi ile süslendiği aforizmalar; insan hayatına yön veren, insanın varlığı, hayatı ve eşyayı anlamlandırmasına
yardımcı olan bir nevi ölümsüzlük anahtarlarıdır. Çünkü insan ancak sözleriyle zamanda yer tutar. Bizden sonra yaşayacak olan da
sözdür. Ancak bize miras olarak kalan ve bizim de miras olarak bırakacağımız özlü sözler, kulakların süsü olarak yaşayacaklardır. Dilin
inceliklerine vakıf birisi, zengin bir gelenek ve kültür çevresi içinde bireyselliğini de işin içine kattığı zaman aforizma kapıları sonuna
kadar açılır. Birçok kişi duygu ve düşüncelerini ifade etmekte sıkıntı çeker. Hatta bu duygu ve düşüncelerini bir dil kalıbına dökmekte
zorlanır. Ta ki duygu ve düşüncesine tercüman olan bir aforizma ile karşılaşana kadar. İşte aforizmanın en can alıcı noktası burada
kendini gösterir. Kişi bir aydınlanma yaşar, kimi zaman alışılmammış metaforik bir bağdaştırma ile çarpılır ve işte budur, der. Aforizma
sayesinde kendi ifade edemediği düşünce veya duygularını anlar, anlamakla da kalmaz, bir düşünceye de sahip olmuş olur.
Aforizmalar genellikle imgelemi harekete geçirir. Metaforlarla oluşturulan aforizmalarda bir bakıma yazarın devreden çıkmasıyla
okur, özgür bir düşünce atmosferi içinde keşfetme sürecine girer. Yalnız burada metaforun örttüğü alanın manipülasyona geçit verip
vermediğine dikkat edilmelidir. Metaforları kullanan yazar, kuru öğüt bariyerini aşıp okuruna keşfetme hazzını yaşatır, üstelik
metaforlarla düşünceye çağrışım zenginliği de katıldığından bir bakıma özdeyişin ötesine de geçilir.
Çalışmamızda kendini, hoş şeyler düşünmekten fenalık ve ihtiras düşünmeye vakti olmayan adam olarak nitelendiren Refik Halit
Karay'ın roman (20), hikâye (2) , anı (2), kronik (6) ve mizah (7) türündeki bütün eserlerinde yer alan aforizma olarak
değerlendirilebilecek özlü sözleri tespit edilip ve kategorilere ayrılarak incelendi. Bağlamından koparıldığı zaman anlaşılması mümkün
olmayan aforizmaları kendi bağlamları içerisinde vermeye gayret ettik. Bundan dolayı yazarın kimi aforizmaları kelime sayısı
bakımından daha hacimli durmaktadır.
Çalışmamızla birlikte yazarın geniş bir eser yelpazesi içinde yer alan dağınık haldeki aforizmalarını bir araya getirerek hemkendisinin duygu ve düşünceleri üzerine daha sağlam değerlendirmeler yapma imkânına sahip olmayı hem de yazarın bütün eserlerini
okuma imkânına sahip olamayan okurlarla yazarın duygu ve düşüncelerini buluşturmayı hedefledik. Böylelikle aforizmalar üzerinden
okurların özdeşleyim fırsatı yakalamalarına zemin hazırlamayı ve kendi düşüncelerine sahip olmalarına da katkı sunmayı gaye edindik.
Eserimiz bir giriş ile iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde aforizma kavramı üzerinde durulduktan sonra Refik Halit
Karay'ın beslendiği kültürel kaynaklar üzerinde durulmuştur. Bu kaynaklar ele alınırken yazarın çocukluk, gençlik ve yetişkinlik
dönemlerinden kısaca bahsedilerek aile, iş ve edebi çevresi ele alınmıştır. Böylelikle yazarın yetiştiği ve beslendiği kültür atmosferi ile
eserleri arasındaki bağ ortaya konularak çalışmamıza zemin hazırlanmıştır.
Sözün akılla söylenip bilgi ile süslendiği aforizmalar; insan hayatına yön veren, insanın varlığı, hayatı ve eşyayı anlamlandırmasına
yardımcı olan bir nevi ölümsüzlük anahtarlarıdır. Çünkü insan ancak sözleriyle zamanda yer tutar. Bizden sonra yaşayacak olan da
sözdür. Ancak bize miras olarak kalan ve bizim de miras olarak bırakacağımız özlü sözler, kulakların süsü olarak yaşayacaklardır. Dilin
inceliklerine vakıf birisi, zengin bir gelenek ve kültür çevresi içinde bireyselliğini de işin içine kattığı zaman aforizma kapıları sonuna
kadar açılır. Birçok kişi duygu ve düşüncelerini ifade etmekte sıkıntı çeker. Hatta bu duygu ve düşüncelerini bir dil kalıbına dökmekte
zorlanır. Ta ki duygu ve düşüncesine tercüman olan bir aforizma ile karşılaşana kadar. İşte aforizmanın en can alıcı noktası burada
kendini gösterir. Kişi bir aydınlanma yaşar, kimi zaman alışılmammış metaforik bir bağdaştırma ile çarpılır ve işte budur, der. Aforizma
sayesinde kendi ifade edemediği düşünce veya duygularını anlar, anlamakla da kalmaz, bir düşünceye de sahip olmuş olur.
Aforizmalar genellikle imgelemi harekete geçirir. Metaforlarla oluşturulan aforizmalarda bir bakıma yazarın devreden çıkmasıyla
okur, özgür bir düşünce atmosferi içinde keşfetme sürecine girer. Yalnız burada metaforun örttüğü alanın manipülasyona geçit verip
vermediğine dikkat edilmelidir. Metaforları kullanan yazar, kuru öğüt bariyerini aşıp okuruna keşfetme hazzını yaşatır, üstelik
metaforlarla düşünceye çağrışım zenginliği de katıldığından bir bakıma özdeyişin ötesine de geçilir.
Çalışmamızda kendini, hoş şeyler düşünmekten fenalık ve ihtiras düşünmeye vakti olmayan adam olarak nitelendiren Refik Halit
Karay'ın roman (20), hikâye (2) , anı (2), kronik (6) ve mizah (7) türündeki bütün eserlerinde yer alan aforizma olarak
değerlendirilebilecek özlü sözleri tespit edilip ve kategorilere ayrılarak incelendi. Bağlamından koparıldığı zaman anlaşılması mümkün
olmayan aforizmaları kendi bağlamları içerisinde vermeye gayret ettik. Bundan dolayı yazarın kimi aforizmaları kelime sayısı
bakımından daha hacimli durmaktadır.
Çalışmamızla birlikte yazarın geniş bir eser yelpazesi içinde yer alan dağınık haldeki aforizmalarını bir araya getirerek hemkendisinin duygu ve düşünceleri üzerine daha sağlam değerlendirmeler yapma imkânına sahip olmayı hem de yazarın bütün eserlerini
okuma imkânına sahip olamayan okurlarla yazarın duygu ve düşüncelerini buluşturmayı hedefledik. Böylelikle aforizmalar üzerinden
okurların özdeşleyim fırsatı yakalamalarına zemin hazırlamayı ve kendi düşüncelerine sahip olmalarına da katkı sunmayı gaye edindik.
Eserimiz bir giriş ile iki bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde aforizma kavramı üzerinde durulduktan sonra Refik Halit
Karay'ın beslendiği kültürel kaynaklar üzerinde durulmuştur. Bu kaynaklar ele alınırken yazarın çocukluk, gençlik ve yetişkinlik
dönemlerinden kısaca bahsedilerek aile, iş ve edebi çevresi ele alınmıştır. Böylelikle yazarın yetiştiği ve beslendiği kültür atmosferi ile
eserleri arasındaki bağ ortaya konularak çalışmamıza zemin hazırlanmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.