9786052640197
762309
https://www.hesapli24.com/spor-hukukuna-giris
Spor Hukukuna Giriş
13.21
2021 yılı Mayıs ayında futbolda yaşanan Avrupa Süper Ligi (European Super League) krizinde görüldüğü üzere, spor yalnızca sahada, kortta, tatamide veya pistte meydana gelen bir faaliyet değildir. Sporun finansal, ekonomik, hukuki, sosyolojik, psikolojik, ahlaki ve felsefi boyutları ile bunların birbirleriyle olan etkileşimi spor faaliyetlerini şekillendirmektedir. Avrupa Süper Ligi özelinde, Avrupa'nın köklü ve zengin kulüpleri, uluslararası federasyonlar FIFA ve UEFA'nın yanı sıra bağlı, bulundukları ülkesel yapılanmalara da karşı çıkmışlardır. Bununla birlikte, taraftar baskısı ve devletin (serbest piyasa ekonomisi yanlısı bir hükümeti olmasına rağmen özellikle Birleşik Krallığın) müdahalesi kulüpleri geri adım atmaya zorlamıştır. Sporun yukarıda belirttiğimiz boyutlarının birbiri içerisine geçmiş olması, spor kavramının daha bütünleşik bir biçimde incelenmesini gerektirmektedir. Yayınların küreselleşmesi, yeni pazarların ortaya çıkmasını ve bunlara bağlı olarak yayın gelirlerinin artmasını dikkate almaksızın Avrupa kulüplerinin neden böyle bir işe kalkıştığını anlamak mümkün olmayacaktır. Bununla birlikte, spor hukukunu temel sorunları ile ilgili farklı temel noktaları ortaya koyan, bunları genel olarak yanıtlamaya çalışan, ancak nihai olarak yanıtlamayan bir çalışma ortaya çıkarmak istedim. Dolayısıyla, elinizdeki kitabın spor hukukuna “giriş” niteliğinde olmasını tercih ettim. Bu kitap, okuyucuya sporun hukuki boyutunun genel bir görünümü sunmayı amaçlamaktadır. Bu amacına ulaşmak yolunda kitap, sorunların hukuki, ahlaki ve yönetişimsel temelini göstererek bir bakıma konunun krokisini sunmayı amaçlamaktadır. Bu kuş bakışı görünümü sunarken sınırlı sayıda ve daha çok yurtdışı kaynaklara yer vermeyi uygun gördüm. Bunun nedeni, ulusal ve uluslararası sporun birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğu, AB'nin bu konudaki etkinliği ve spor organizatörlerinin birbirlerinden ne kadar etkilendiklerini veya bazı noktalarda ne kadar ayrıldıklarını açıklamaktı. Kaynak sayısının sınırlı olması ise, yine kitabın “giriş” niteliğinde olmasından kaynaklanıyor. Kitap içerik açısından, 2020-2021 ve 2021-2022 Akademik yıllarında Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İngilizce olarak verdiğim Spor Hukuku (Sports Law) dersinin konu başlıklarıyla ve bir dereceye kadar da içeriğiyle örtüşmektedir. Gerek ders konularının başlıklarını, gerekse ders içeriğini belirlerken sadece Türkiye'de meydana gelen ve tartışılan konuları değil, küresel çapta göze çarpan olayları dikkate aldım. Bunun yanı sıra, insan haklarının spordaki yeri ve espor gibi son yıllarda dikkati çeken konular üzerinde durmak istedim. “Spor Hukuku diye bir kavram var mıdır?”1 gibi çok temel ve değerli bir sorunun ise bu aşamada çevresinden dolaşmak durumunda kaldım. Tabii ki, konu seçimi sürecinde Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği'ndeki görevim ile akademik yaşamımda üzerinde durduğum konulara değinmeyi yeğledim. Özellikle akademik ve kişisel açılardan değerli gördüğümüz insan hakları, spor ahlakı, fikri mülkiyet ve espor konularında daha derinden bilgi vermek istemekle birlikte, bu konularda da fazla derine inmeksizin, yine krokisel bir görünüm sundum.
2021 yılı Mayıs ayında futbolda yaşanan Avrupa Süper Ligi (European Super League) krizinde görüldüğü üzere, spor yalnızca sahada, kortta, tatamide veya pistte meydana gelen bir faaliyet değildir. Sporun finansal, ekonomik, hukuki, sosyolojik, psikolojik, ahlaki ve felsefi boyutları ile bunların birbirleriyle olan etkileşimi spor faaliyetlerini şekillendirmektedir. Avrupa Süper Ligi özelinde, Avrupa'nın köklü ve zengin kulüpleri, uluslararası federasyonlar FIFA ve UEFA'nın yanı sıra bağlı, bulundukları ülkesel yapılanmalara da karşı çıkmışlardır. Bununla birlikte, taraftar baskısı ve devletin (serbest piyasa ekonomisi yanlısı bir hükümeti olmasına rağmen özellikle Birleşik Krallığın) müdahalesi kulüpleri geri adım atmaya zorlamıştır. Sporun yukarıda belirttiğimiz boyutlarının birbiri içerisine geçmiş olması, spor kavramının daha bütünleşik bir biçimde incelenmesini gerektirmektedir. Yayınların küreselleşmesi, yeni pazarların ortaya çıkmasını ve bunlara bağlı olarak yayın gelirlerinin artmasını dikkate almaksızın Avrupa kulüplerinin neden böyle bir işe kalkıştığını anlamak mümkün olmayacaktır. Bununla birlikte, spor hukukunu temel sorunları ile ilgili farklı temel noktaları ortaya koyan, bunları genel olarak yanıtlamaya çalışan, ancak nihai olarak yanıtlamayan bir çalışma ortaya çıkarmak istedim. Dolayısıyla, elinizdeki kitabın spor hukukuna “giriş” niteliğinde olmasını tercih ettim. Bu kitap, okuyucuya sporun hukuki boyutunun genel bir görünümü sunmayı amaçlamaktadır. Bu amacına ulaşmak yolunda kitap, sorunların hukuki, ahlaki ve yönetişimsel temelini göstererek bir bakıma konunun krokisini sunmayı amaçlamaktadır. Bu kuş bakışı görünümü sunarken sınırlı sayıda ve daha çok yurtdışı kaynaklara yer vermeyi uygun gördüm. Bunun nedeni, ulusal ve uluslararası sporun birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğu, AB'nin bu konudaki etkinliği ve spor organizatörlerinin birbirlerinden ne kadar etkilendiklerini veya bazı noktalarda ne kadar ayrıldıklarını açıklamaktı. Kaynak sayısının sınırlı olması ise, yine kitabın “giriş” niteliğinde olmasından kaynaklanıyor. Kitap içerik açısından, 2020-2021 ve 2021-2022 Akademik yıllarında Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde İngilizce olarak verdiğim Spor Hukuku (Sports Law) dersinin konu başlıklarıyla ve bir dereceye kadar da içeriğiyle örtüşmektedir. Gerek ders konularının başlıklarını, gerekse ders içeriğini belirlerken sadece Türkiye'de meydana gelen ve tartışılan konuları değil, küresel çapta göze çarpan olayları dikkate aldım. Bunun yanı sıra, insan haklarının spordaki yeri ve espor gibi son yıllarda dikkati çeken konular üzerinde durmak istedim. “Spor Hukuku diye bir kavram var mıdır?”1 gibi çok temel ve değerli bir sorunun ise bu aşamada çevresinden dolaşmak durumunda kaldım. Tabii ki, konu seçimi sürecinde Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği'ndeki görevim ile akademik yaşamımda üzerinde durduğum konulara değinmeyi yeğledim. Özellikle akademik ve kişisel açılardan değerli gördüğümüz insan hakları, spor ahlakı, fikri mülkiyet ve espor konularında daha derinden bilgi vermek istemekle birlikte, bu konularda da fazla derine inmeksizin, yine krokisel bir görünüm sundum.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.