9789750533495
749337
https://www.hesapli24.com/su-bizim-sosyalist-isci-partisi-bir-barbar-asisi
Şu Bizim Sosyalist İşçi Partisi -Bir Barbar Aşısı
16.15
Çağatay Anadol Şu Bizim Sosyalist İşçi Partisi'nde, kurucu ve yöneticilerinden
olduğu Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) deneyimini anlatıyor. TSİP, Türkiye'de
sosyalist akımın 1974-1980 arası son derece canlı döneminin özgün bir
aktörüydü: Gerek 12 Mart 1971 darbe rejimi sonrası yeniden canlanmasının ilk
platformunu oluşturmasıyla; gerek “Doktorcular”ın (Hikmet Kıvılcımlı izleyicileri)
siyasi serencamındaki yeriyle; gerek “Sovyetik” çizgideki partilerin (TKP ve TİP)
birleşme arayışındaki gayretiyle; gerek 12 Eylül 1980 sonrasındaki sosyalist parti
girişimlerindeki katkısıyla...
Bir yandan sosyalist harekette birliği hedeflerken bir yandan da o rekabette
bir taraf olmanın, bir yandan Sovyetler Birliği'ni desteklerken bir yandan lisanı
münasiple onu eleştirmenin yarattığı “yarılmış” hal, Anadol'a göre TSİP'in en
değerli ve farklı yanıydı. Parti yöneticilerinin eşit ilişkiye verdiği öneme bir başka
haslet olarak dikkat çekiyor, Anadol. “Oportünist, revizyonist” vs. karalamalara
yatkınlık, eleştirisizlik-sorgulamasızlık gibi, dönemin solunun genel problemlerini
de göz ardı etmiyor. Anadol'un muhasebesini kapatırken verdiği “hepimizin
başarısızlığı” hükmü, bütün sol yelpazeye teşmil edilerek okunabilir.
Birçok TSİP'linin değerlendirmelerinin de yer aldığı kitap, ender rastlanır
içgörüsüyle sol anı literatürüne değerli bir katkı.
Çağatay Anadol Şu Bizim Sosyalist İşçi Partisi'nde, kurucu ve yöneticilerinden
olduğu Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) deneyimini anlatıyor. TSİP, Türkiye'de
sosyalist akımın 1974-1980 arası son derece canlı döneminin özgün bir
aktörüydü: Gerek 12 Mart 1971 darbe rejimi sonrası yeniden canlanmasının ilk
platformunu oluşturmasıyla; gerek “Doktorcular”ın (Hikmet Kıvılcımlı izleyicileri)
siyasi serencamındaki yeriyle; gerek “Sovyetik” çizgideki partilerin (TKP ve TİP)
birleşme arayışındaki gayretiyle; gerek 12 Eylül 1980 sonrasındaki sosyalist parti
girişimlerindeki katkısıyla...
Bir yandan sosyalist harekette birliği hedeflerken bir yandan da o rekabette
bir taraf olmanın, bir yandan Sovyetler Birliği'ni desteklerken bir yandan lisanı
münasiple onu eleştirmenin yarattığı “yarılmış” hal, Anadol'a göre TSİP'in en
değerli ve farklı yanıydı. Parti yöneticilerinin eşit ilişkiye verdiği öneme bir başka
haslet olarak dikkat çekiyor, Anadol. “Oportünist, revizyonist” vs. karalamalara
yatkınlık, eleştirisizlik-sorgulamasızlık gibi, dönemin solunun genel problemlerini
de göz ardı etmiyor. Anadol'un muhasebesini kapatırken verdiği “hepimizin
başarısızlığı” hükmü, bütün sol yelpazeye teşmil edilerek okunabilir.
Birçok TSİP'linin değerlendirmelerinin de yer aldığı kitap, ender rastlanır
içgörüsüyle sol anı literatürüne değerli bir katkı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.