9786258209839
762225
https://www.hesapli24.com/suca-istirakte-musterek-faillik
Suça İştirakte Müşterek Faillik
20.76
Suça iştirakin en belirgin ve akla ilk gelen şekli, “müşterek faillik”tir. Ceza sorumluluğunun alanını genişleten “iştirak müessesesi”, her zaman için suç ve ceza ile birlikte ele alınmış ve ceza kanunlarında yer bulmuştur. Kural olarak kanuni tarifte yer alan suçlar, bir kişinin tek başına işlemesi ihtimali üzerine bina edilse de suçların çoğu zaman birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği görülür. 26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 37 nci maddesinin birinci fıkrasındaki düzenleme, madde gerekçesinde yapılan açıklamalar, verilen örnekler ve mülga 765 s.lı TCK'nın hükümleri üzerinden yapılan mukayese, özellikle müşterek faillik ve yardım etme konusunda 17 yılı aşan uygulamaya rağmen, içtihat birliği sağlanamamıştır. Mahkemelerin gerekçeli kararları bu durumu teyit eder niteliktedir. Bununla birlikte müşterek failliğin tespiti bakımından önem arz eden fiil hakimiyeti teorisi ve fonksiyonel hakimiyet konusu hem teoride hem de pratikte tartışmalara neden olmakta, mesele çoğu zaman suça iştirak edenlerin fikir ve irade birliği içerisinde hareket edip etmediği ile izah edilmektedir. Suça iştirak ve müşterek faillik ceza hukukunun temel konuları arasında yer alır. Bu konularla ilgili literatür ve uygulama yönünden zenginliğe sahip olunduğu düşünülse de belli başlı konuların ve sorunların tartışmalara sebebiyet verdiği görülmektedir. Gerçekten de özellikle doktrindeki görüşler uygulama bakımından bir katalizör görevi görmekte ve buna uygun değişiklikler yapılmaktadır. Biz de çalışmamızda müşterek failliğin şartlarını, kapsam ve gerekliliklerini suça iştirak sistemi içerisinde inceleyerek müşterek faillik konusundaki tartışmaları değerlendirmeyi çalıştık. Failliğin bir türü olan müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararı alma ve fiili birlikte gerçekleştirme şartları aranır ve sorumluluğun tespiti için kişinin suça nasıl ve hangi şartlarda dahil olduğu ve suçla olan ilgisinin ne olduğu belirlenmeye çalışılır. İşte bu esaslar üzerinden TCK'nın 37 nci maddesinde yer alan müşterek faillik ve müşterek faillikle irtibatlı konular, çalışmada üç bölümde değerlendirilmektedir. Birinci bölümde; suça iştirak, faillik, faillik-şeriklik ayrımı, ayrımın nasıl ve hangi şartlar altında yapılması gerektiği, suça iştirakin cezalandırılma nedeni ve cezalandırmadaki sistemler hakkında bilgi verilmektedir. İkinci bölümde; müşterek failliğin şartları, müşterek faillik şekilleri, müşterek faillik ve yardım etme ayrımı, müşterek faillikte suç için anlaşma anı ve ceza sorumluluğunun tespiti ile suça teşebbüste müşterek faillerin sorumluluğu, müşterek faillikte gönüllü vazgeçme ve etkin pişmanlık hükümleri incelenmektedir. Üçüncü bölümde ise çok failli suçlar, özgü suçlar ve ihmali suçlar başta olmak üzere müşterek faillikteki özel durumlar ve müşterek failliğin ceza muhakemesi hukukundaki yeri izah edilmektedir. Sonuç kısmında da konunun genel hatlarıyla değerlendirilmesi ve iştirak müessesesinin temelinde yer alan müşterek failliğin tespiti ile uygulama bakımından dikkat edilmesi gereken hususlar ve tavsiyeler yer almaktadır.
Suça iştirakin en belirgin ve akla ilk gelen şekli, “müşterek faillik”tir. Ceza sorumluluğunun alanını genişleten “iştirak müessesesi”, her zaman için suç ve ceza ile birlikte ele alınmış ve ceza kanunlarında yer bulmuştur. Kural olarak kanuni tarifte yer alan suçlar, bir kişinin tek başına işlemesi ihtimali üzerine bina edilse de suçların çoğu zaman birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği görülür. 26.09.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 37 nci maddesinin birinci fıkrasındaki düzenleme, madde gerekçesinde yapılan açıklamalar, verilen örnekler ve mülga 765 s.lı TCK'nın hükümleri üzerinden yapılan mukayese, özellikle müşterek faillik ve yardım etme konusunda 17 yılı aşan uygulamaya rağmen, içtihat birliği sağlanamamıştır. Mahkemelerin gerekçeli kararları bu durumu teyit eder niteliktedir. Bununla birlikte müşterek failliğin tespiti bakımından önem arz eden fiil hakimiyeti teorisi ve fonksiyonel hakimiyet konusu hem teoride hem de pratikte tartışmalara neden olmakta, mesele çoğu zaman suça iştirak edenlerin fikir ve irade birliği içerisinde hareket edip etmediği ile izah edilmektedir. Suça iştirak ve müşterek faillik ceza hukukunun temel konuları arasında yer alır. Bu konularla ilgili literatür ve uygulama yönünden zenginliğe sahip olunduğu düşünülse de belli başlı konuların ve sorunların tartışmalara sebebiyet verdiği görülmektedir. Gerçekten de özellikle doktrindeki görüşler uygulama bakımından bir katalizör görevi görmekte ve buna uygun değişiklikler yapılmaktadır. Biz de çalışmamızda müşterek failliğin şartlarını, kapsam ve gerekliliklerini suça iştirak sistemi içerisinde inceleyerek müşterek faillik konusundaki tartışmaları değerlendirmeyi çalıştık. Failliğin bir türü olan müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararı alma ve fiili birlikte gerçekleştirme şartları aranır ve sorumluluğun tespiti için kişinin suça nasıl ve hangi şartlarda dahil olduğu ve suçla olan ilgisinin ne olduğu belirlenmeye çalışılır. İşte bu esaslar üzerinden TCK'nın 37 nci maddesinde yer alan müşterek faillik ve müşterek faillikle irtibatlı konular, çalışmada üç bölümde değerlendirilmektedir. Birinci bölümde; suça iştirak, faillik, faillik-şeriklik ayrımı, ayrımın nasıl ve hangi şartlar altında yapılması gerektiği, suça iştirakin cezalandırılma nedeni ve cezalandırmadaki sistemler hakkında bilgi verilmektedir. İkinci bölümde; müşterek failliğin şartları, müşterek faillik şekilleri, müşterek faillik ve yardım etme ayrımı, müşterek faillikte suç için anlaşma anı ve ceza sorumluluğunun tespiti ile suça teşebbüste müşterek faillerin sorumluluğu, müşterek faillikte gönüllü vazgeçme ve etkin pişmanlık hükümleri incelenmektedir. Üçüncü bölümde ise çok failli suçlar, özgü suçlar ve ihmali suçlar başta olmak üzere müşterek faillikteki özel durumlar ve müşterek failliğin ceza muhakemesi hukukundaki yeri izah edilmektedir. Sonuç kısmında da konunun genel hatlarıyla değerlendirilmesi ve iştirak müessesesinin temelinde yer alan müşterek failliğin tespiti ile uygulama bakımından dikkat edilmesi gereken hususlar ve tavsiyeler yer almaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.