9786259946177
819609
https://www.hesapli24.com/suda-yanan-ayetler-1
Suda Yanan Ayetler
9.44
Daha ilk günlerden top gülleleri ve taramalı tüfeklerle hiç acımadan
çevreyi tarıyor, her tarafı kasıp kavuruyorlardı. Çocuklar çığlık çığlığa
uykudan uyanıyordu gizlendikleri mağaralarda. Disiplinle örgütlenmiş,
çağ teknolojisinin son ürünü silahlarına sahip, donanımlı bir ordu
tarafından kuşatılmıştı Garzan Vadisi. Kuşatılmışlık içindeki her köy,
dağın her kıvrımı yangın yeriydi. İnsanlığı utandıran bir ölüm çağıydı.
Elleri, tarihin dipnotlarındaki ayetleri yok etmek için ateşi ve alevi
olağanüstü bir şekilde yönetiyordu. Askerin silahından nisan yağmurları
gibi kovanlar etrafa saçılıyor, vadideki sis, namluların ucundan çıkan
dumanla birleşerek Beleki mıntıkası üzerinde kapkara bulutlar
oluşturuyordu. Çeperleri kurt sürülerinin hücumuna açık, ağıllara
kapatılmış koyun sürüleri gibi akıbetlerini bekliyorlardı
Bakmaya doyamadığı Teter'in gözlerine kilitlendi o iri, kendinden
sürmeli ela gözleri. Belki de kaybolduğu gözlerine son defa böylesine
bakacaktı. Sadece Teter'in duyacağı Meryemi bir takvayla;
"Ben hüznümü ve kederimi ancak Allah'a arz ederim."
Teter, ergenlikten yeni çıkan bir delikanlı gibi utanıp gözlerini yere
indirirken, aynı ses tonuyla; "Ben de sana olan sevgimi Allah'a arz
ediyorum." dedi.
Reyşan bütün vakarlığıyla: "Tasalanma Teter! İnsanın yolu iki şeye, aşka
ve ölüme muhakkak düşer..."
Daha ilk günlerden top gülleleri ve taramalı tüfeklerle hiç acımadan
çevreyi tarıyor, her tarafı kasıp kavuruyorlardı. Çocuklar çığlık çığlığa
uykudan uyanıyordu gizlendikleri mağaralarda. Disiplinle örgütlenmiş,
çağ teknolojisinin son ürünü silahlarına sahip, donanımlı bir ordu
tarafından kuşatılmıştı Garzan Vadisi. Kuşatılmışlık içindeki her köy,
dağın her kıvrımı yangın yeriydi. İnsanlığı utandıran bir ölüm çağıydı.
Elleri, tarihin dipnotlarındaki ayetleri yok etmek için ateşi ve alevi
olağanüstü bir şekilde yönetiyordu. Askerin silahından nisan yağmurları
gibi kovanlar etrafa saçılıyor, vadideki sis, namluların ucundan çıkan
dumanla birleşerek Beleki mıntıkası üzerinde kapkara bulutlar
oluşturuyordu. Çeperleri kurt sürülerinin hücumuna açık, ağıllara
kapatılmış koyun sürüleri gibi akıbetlerini bekliyorlardı
Bakmaya doyamadığı Teter'in gözlerine kilitlendi o iri, kendinden
sürmeli ela gözleri. Belki de kaybolduğu gözlerine son defa böylesine
bakacaktı. Sadece Teter'in duyacağı Meryemi bir takvayla;
"Ben hüznümü ve kederimi ancak Allah'a arz ederim."
Teter, ergenlikten yeni çıkan bir delikanlı gibi utanıp gözlerini yere
indirirken, aynı ses tonuyla; "Ben de sana olan sevgimi Allah'a arz
ediyorum." dedi.
Reyşan bütün vakarlığıyla: "Tasalanma Teter! İnsanın yolu iki şeye, aşka
ve ölüme muhakkak düşer..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.