9789750280719
764852
https://www.hesapli24.com/tazminat-ve-alacak-davalari
Tazminat ve Alacak Davaları
42.06
Kitabımızın yazılış nedeni ve amacımız Bu, bilinen anlamda bir Usul Hukuku kitabı değildir. Amacımız, tazminat ve alacak davalarında yargılama engellerini, adalete erişimde karşılaşılan güçlükleri, katı ve kesin kurallar yüzünden hak kayıplarını açıklamak, olumsuzlukları ortaya koymak; hakkın özünü yokeden yararsız ve gereksiz usul kurallarını ve yargılama yöntemlerini eleştirmektir. Bütün bunları yapmaya çalışırken, hem olan hem olması gereken hukuk birlikte ele alınmıştır. Tazminat ve alacak davaları arasında, ölüm ve bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarının (yaşama ve sağlık hakkı olarak can zararlarının) ve işçilik alacaklarının (emeğin hakkının) ayrı bir yeri olduğu; bu iki konunun, siyasal anlamının dışında, bir insan hakları sorunu olarak ele alınması gerektiği hep gözden kaçırılmış; can zararlarına ve emeğin hakkına yeterli koruma hiçbir zaman sağlanmamıştır. Özellikle yargılama yasalarında bile bulunmayan bir takım usul kuralları icat edilerek, hak aramanın önüne aşılması güç duvarlar örülmüş; dikenli teller çekilmiş; adeta kasta varan bir davranış içinde, adaletin gerçekleşmemesini ister gibi bir yargılama biçiminin sürdürülmesi desteklenmiş; uzun yıllar boyunca pek çok hak kayıplarına neden olunmuştur. Oysa, yargılama yasaları hak aramayı güçleştirmemeli; usul hukuku, maddi hukuka hizmet etmelidir. Yargılama usulleri, adil yargılanmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı, gerçeğin ortaya çıkmasına hizmet etmelidir. Usul kuralları, tarafların maddi hukuktan kaynaklanan istemlerini önleyici veya engelleyici nitelikte olmamalı; aksine istekte bulunan (hak arayan) tarafın, maddi hukuktan kaynaklanan istemlerinin en hızla şekilde yerine getirilmesini sağlamalıdır.
Kitabımızın yazılış nedeni ve amacımız Bu, bilinen anlamda bir Usul Hukuku kitabı değildir. Amacımız, tazminat ve alacak davalarında yargılama engellerini, adalete erişimde karşılaşılan güçlükleri, katı ve kesin kurallar yüzünden hak kayıplarını açıklamak, olumsuzlukları ortaya koymak; hakkın özünü yokeden yararsız ve gereksiz usul kurallarını ve yargılama yöntemlerini eleştirmektir. Bütün bunları yapmaya çalışırken, hem olan hem olması gereken hukuk birlikte ele alınmıştır. Tazminat ve alacak davaları arasında, ölüm ve bedensel zararlar nedeniyle tazminat davalarının (yaşama ve sağlık hakkı olarak can zararlarının) ve işçilik alacaklarının (emeğin hakkının) ayrı bir yeri olduğu; bu iki konunun, siyasal anlamının dışında, bir insan hakları sorunu olarak ele alınması gerektiği hep gözden kaçırılmış; can zararlarına ve emeğin hakkına yeterli koruma hiçbir zaman sağlanmamıştır. Özellikle yargılama yasalarında bile bulunmayan bir takım usul kuralları icat edilerek, hak aramanın önüne aşılması güç duvarlar örülmüş; dikenli teller çekilmiş; adeta kasta varan bir davranış içinde, adaletin gerçekleşmemesini ister gibi bir yargılama biçiminin sürdürülmesi desteklenmiş; uzun yıllar boyunca pek çok hak kayıplarına neden olunmuştur. Oysa, yargılama yasaları hak aramayı güçleştirmemeli; usul hukuku, maddi hukuka hizmet etmelidir. Yargılama usulleri, adil yargılanmayı gerçekleştirecek nitelikte olmalı, gerçeğin ortaya çıkmasına hizmet etmelidir. Usul kuralları, tarafların maddi hukuktan kaynaklanan istemlerini önleyici veya engelleyici nitelikte olmamalı; aksine istekte bulunan (hak arayan) tarafın, maddi hukuktan kaynaklanan istemlerinin en hızla şekilde yerine getirilmesini sağlamalıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.