9789750855481
763265
https://www.hesapli24.com/tek-insanin-degeri
Tek İnsanın Değeri
11.23
Haldun Taner'in düzyazı kitapları serisi yeni derlemelerle
sürüyor. Tuncay Birkan'ın hazırladığı “Tek İnsanın Değeri”
1955-1986 yılları arasında Tercüman, Milliyet gazeteleri ve
başka yayınlarda çıkmış yazılardan oluşuyor. Arada Bir,
Devekuşuna Mektuplar, Hak Dostum Diye Başlayalım Söze,
Perşembenin Gelişi başlıklı gazete köşelerinde güncel
konuları, çağın getirdiği toplumsal sorunları eleştirel,
hoşgörülü ve esprili bir yaklaşımla ortaya koyuyor Haldun
Taner. Kadın-çocuk, aşk-evlilik, saygı-sevgi, gençlik-yaşlılık,
insan-hayvan, geçmiş-gelecek, mutluluk-umut, özel günler-
tatiller gibi pek çok insani konu ve toplumsal olguyu geniş bir
kültürel çerçevede irdeliyor.
“Bu ihmallerimizle, insan hayatını umursamayan bu
adamsendeciliğimizle sâde ölmüşlere, ölenlere değil, yarınki
eli belinde görünür kazaların kurbanı olan bugünkü
yaşayanlara karşı da şimdiden suçluyuz.
Emin ol, yarınki kazalarda da kabahat ölen şoförde, boğulan
kaptanda, hava durumunda, bastıran siste, esen rüzgârda,
kabaran dalgada, patlayan frende bulunacaktır. Resmi
ağızlar, aynı şeyleri söyleyeceklerdir: Teftişler zamanında
yapılmış, makineler usulünce revizyondan geçirilmiş, her şeyyolunda gitmiş, ne var ki, kader, böyle tecelli etmiştir. Tabiat
amansızdır. Talih zebun. Eceli kaza gelince suç aramak
boşunadır. Kaza kurbanlarının hâtıraları hürmetle anılacaktır.
Tanrı devlete, millete zeval vermesin vs. vs.
Biz bu kafa ile ıslah olur muyuz dersin?”
(1958)
Haldun Taner'in düzyazı kitapları serisi yeni derlemelerle
sürüyor. Tuncay Birkan'ın hazırladığı “Tek İnsanın Değeri”
1955-1986 yılları arasında Tercüman, Milliyet gazeteleri ve
başka yayınlarda çıkmış yazılardan oluşuyor. Arada Bir,
Devekuşuna Mektuplar, Hak Dostum Diye Başlayalım Söze,
Perşembenin Gelişi başlıklı gazete köşelerinde güncel
konuları, çağın getirdiği toplumsal sorunları eleştirel,
hoşgörülü ve esprili bir yaklaşımla ortaya koyuyor Haldun
Taner. Kadın-çocuk, aşk-evlilik, saygı-sevgi, gençlik-yaşlılık,
insan-hayvan, geçmiş-gelecek, mutluluk-umut, özel günler-
tatiller gibi pek çok insani konu ve toplumsal olguyu geniş bir
kültürel çerçevede irdeliyor.
“Bu ihmallerimizle, insan hayatını umursamayan bu
adamsendeciliğimizle sâde ölmüşlere, ölenlere değil, yarınki
eli belinde görünür kazaların kurbanı olan bugünkü
yaşayanlara karşı da şimdiden suçluyuz.
Emin ol, yarınki kazalarda da kabahat ölen şoförde, boğulan
kaptanda, hava durumunda, bastıran siste, esen rüzgârda,
kabaran dalgada, patlayan frende bulunacaktır. Resmi
ağızlar, aynı şeyleri söyleyeceklerdir: Teftişler zamanında
yapılmış, makineler usulünce revizyondan geçirilmiş, her şeyyolunda gitmiş, ne var ki, kader, böyle tecelli etmiştir. Tabiat
amansızdır. Talih zebun. Eceli kaza gelince suç aramak
boşunadır. Kaza kurbanlarının hâtıraları hürmetle anılacaktır.
Tanrı devlete, millete zeval vermesin vs. vs.
Biz bu kafa ile ıslah olur muyuz dersin?”
(1958)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.