9786051466927
697041
https://www.hesapli24.com/telekomunikasyon-yoluyla-yapilan-iletisimin-adli-ve-onleme-amacli-olarak-denetlemesi-ceza-muhakemesinde
Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan İletişimin Adli Ve Önleme Amaçlı Olarak Denetlemesi; Ceza Muhakemesinde
15.05
zel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyeti, 1982 Anayasasında güvence altına alındığı gibi, uluslararası sözleşmelerde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da koruma altına alınmış en temel haklardandır. Bu hakların, devlet tarafından korunması ne kadar önemli ise, iletişimin denetlenmesi kapsamında bu haklara yapılacak müdahaleler de o kadar önemlidir.
Suçla mücadelede ve özellikle organize suçluluk ve terör örgütleriyle mücadelede birtakım gizli tedbirlerin alınması doğaldır. Toplumda yaşayan bireylerin özel hayatını ve haberleşme hürriyetini kısıtlayan önemli tedbirlerden biri de telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimlerinin denetlenmesidir.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimlerinin denetlenmesi ülkemizde ilk olarak 30. 07. 1999 tarihli ve 4422 Sayılı Kanun ile düzenlenmiş ve daha sonra 04. 12. 2004 tarihli ve 5271 Sayılı CMK ile geliştirilmiştir. Bu sistemin ana hatları itibariyle, AİHM standartlarına uyumlu olduğu söylenebilir. Ancak, bununla birlikte, önleyici amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirini düzenleyen 03. 07. 2005 tarihli ve 5397 Sayılı Kanun hükümlerindeki eksiklik ve uygulamalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından belirlenen demokratik toplum standartlarına uygun hale getirilmeli ve ülkemiz açısından uluslararası alanda olumsuz algılamalara sebebiyet verebilecek durumların önüne geçilmelidir.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi konusunu ceza muhakemesi açısından ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları kapsamında incelenmesini hedefleyen bu çalışmamızın birinci bölümünde iletişimin denetlenmesi kavramı ve bu kavramla bağlantılı ilkeler açıklanmış; ikinci bölümde, konuya ilişkin uluslararası düzenlemelerdeki örnekler ve bazı ülkelerdeki uygulamalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda ana hatlarıyla incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise adli amaçlı ve önleyici amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirine ilişkin olarak güncel uygulamalar ile sorumluluk durumuna ilişkin hususlar yargı kararları ışığında mercek altına alınmıştır.
Anahtar kelimeler: İletişimin denetlenmesi, haberleşme hürriyeti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ceza Muhakemesi Kanunu.
zel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyeti, 1982 Anayasasında güvence altına alındığı gibi, uluslararası sözleşmelerde ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da koruma altına alınmış en temel haklardandır. Bu hakların, devlet tarafından korunması ne kadar önemli ise, iletişimin denetlenmesi kapsamında bu haklara yapılacak müdahaleler de o kadar önemlidir.
Suçla mücadelede ve özellikle organize suçluluk ve terör örgütleriyle mücadelede birtakım gizli tedbirlerin alınması doğaldır. Toplumda yaşayan bireylerin özel hayatını ve haberleşme hürriyetini kısıtlayan önemli tedbirlerden biri de telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimlerinin denetlenmesidir.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimlerinin denetlenmesi ülkemizde ilk olarak 30. 07. 1999 tarihli ve 4422 Sayılı Kanun ile düzenlenmiş ve daha sonra 04. 12. 2004 tarihli ve 5271 Sayılı CMK ile geliştirilmiştir. Bu sistemin ana hatları itibariyle, AİHM standartlarına uyumlu olduğu söylenebilir. Ancak, bununla birlikte, önleyici amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirini düzenleyen 03. 07. 2005 tarihli ve 5397 Sayılı Kanun hükümlerindeki eksiklik ve uygulamalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından belirlenen demokratik toplum standartlarına uygun hale getirilmeli ve ülkemiz açısından uluslararası alanda olumsuz algılamalara sebebiyet verebilecek durumların önüne geçilmelidir.
Telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi konusunu ceza muhakemesi açısından ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları kapsamında incelenmesini hedefleyen bu çalışmamızın birinci bölümünde iletişimin denetlenmesi kavramı ve bu kavramla bağlantılı ilkeler açıklanmış; ikinci bölümde, konuya ilişkin uluslararası düzenlemelerdeki örnekler ve bazı ülkelerdeki uygulamalar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları doğrultusunda ana hatlarıyla incelenmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise adli amaçlı ve önleyici amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirine ilişkin olarak güncel uygulamalar ile sorumluluk durumuna ilişkin hususlar yargı kararları ışığında mercek altına alınmıştır.
Anahtar kelimeler: İletişimin denetlenmesi, haberleşme hürriyeti, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Ceza Muhakemesi Kanunu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.