Terceme - i Kavaoidü - l - Kur'an ve Fevayidü'l - Furkan; Giriş-Dil İncelemesi-Metin-Gramatikal Dizin-Tıpkıbasım Giriş-Dil İncelemesi-Metin-Gramatikal Dizin-Tıpkıbasım
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
286
Basım Yeri:
Erzurum
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-11-08
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
14,78
9786059474498
537328
https://www.hesapli24.com/terceme-i-kavaoidu-l-kuran-ve-fevayidul-furkan-giris-dil-incelemesi-metin-gramatikal-dizin-tipkibasim
Terceme - i Kavaoidü - l - Kur'an ve Fevayidü'l - Furkan; Giriş-Dil İncelemesi-Metin-Gramatikal Dizin-Tıpkıbasım Giriş-Dil İncelemesi-Metin-Gramatikal Dizin-Tıpkıbasım
14.78
Orta Asya İslamî Türk yazı dilinin en uzun süreli ve en çok işlenen gelişim merhalesi Çağatay
Türkçesidir. On dördüncü yüzyıl sonrası Harezm yazı dilinden gelişen ve onun yerini alan Çağatay
Türkçesi, on beşinci yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla Ali Şîr Nevâyî'nin güçlü kalemiyle klasik bir
mahiyet kazanır. Çağatay Türkçesinin bu klasik hüviyeti on yedinci yüzyıla kadar devam eder.
Nevâyî ve çağdaşlarının edebî eserleriyle başlayan klasik devrin ömrünü, on yedinci yüzyıla kadar
uzatan müelliflerin büyük bir kısmı sultan şairlerdir. Şibân Han, Bâbür ve Bayram Han gibi başarılı
bir devlet adamı olmanın yanı sıra iyi bir edîp kimliğine de sahip olan bu devrin sultan şairlerinden
biri de Ubeydî ve Kul Ubeydî mahlaslarıyla şiirler yazan Şeybânî hanedanlığının dördüncü hükümdarı
Ubeydullah Han'dır.
Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler kaleme alan, telif ve tercüme birçok esere imza atan
Ubeydullah Han, söz konusu eserlerini Çağatay Türkçesinin klasik devresinde kaleme almış
olmasına rağmen onun Türkçe eserleri üzerine yapılan çalışmaların sayısı sınırlıdır. Örneğin
Ubeydullah Han'ın Türkçe Divan'ı üzerine yapılan tek çalışma 1968 yılında hazırlanmış bir bitirme
tezidir. Ubeydullah Han'ın Türkçe Divan'ı gibi Çağatay Türkçesi araştırmalarına bolca malzeme sağlayacak olmasına rağmen henüz dil özellikleri bakımından incelenmemiş bir başka eseri de
Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-Furkân adlı tercümesidir.
Farsçadan Çağatay Türkçesine bir çeviri olan Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-
Furkân hakkındaki tek yayın 1964 yılında yayımlanan bir tanıtım makalesidir. Eserin dil özellikleri
henüz incelenip ortaya çıkarılmadığı gibi tamamının metin neşri de henüz yayımlanmamıştır. Bu
nedenle Çağatay Türkçesi araştımalarına birçok katkılar sunacağı düşünülerek adı geçen eser bu
çalışmaya konu edilmiştir.
Bir giriş ve üç bölümden oluşan bu çalışmanın "Giriş" kısmında öncelikle Çağatay Türkçesi ve
devreleri hakkında genel bilgiler sunulur. Ardından Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-
Furkân adlı eserin; adı, Farsça aslı ve müellifi, müterciminin hayatı ve eserleri, konusu ve
düzenlenişi ile nüshası hakkında ulaşılabilen tüm bilgiler verilir. "Giriş" kısmının sonunda ise eser
üzerine bugüne kadar yapılan yegâne çalışmadan bahsedilir.
"Dil İncelemesi" başlığını taşıyan birinci bölümde eserin eldeki yegâne yazma nüshası
üzerinden tespit edilebilen dil özellikleri detaylı bir biçimde ve eserden örneklerle ifade edilir. Bu
bölümde temel olarak el yazması nüshanın yazılış özellikleri, eserdeki ünlü ve ünsüzlerin fonetik
hususiyetleri ile bu seslerde gerçekleşen fonetik olaylar, eserdeki anlam unsurlarının yapım ve
çekim özellikleri ile kelime türlerinin tasnifi yer alır.
Çalışmanın ikinci bölümü "Metin" başlığını taşır. Bu bölümde eserin bilinen tek el yazması
nüshasının transkripsiyon işaretleri kullanılarak yazı çevrimi yapılmıştır. Yalnızca Türkçe kısımların
yazı çevrimi yapılırken Arapça ayet ve dualar metinde Arap alfabesiyle yer alır. El yazması nüshanın
hemen her sayfasında görülen haşiyelerin yazı çevrimi ise dipnotlarda bulunur.
Çalışmanın "Gramatikal Dizin" başlıklı üçüncü ve son bölümünde ise eserdeki anlam ögeleri
karşılarına açıklamaları yazılarak Türkiye Türkçesinin alfabetik dizinine göre sıralanmıştır. Anlam
ögelerinin açıklamaları eserdeki kullanımları dikkate alınarak yapılmıştır. Eserdeki tüm sözcük
birimlerinin çekimleri ile bu çekimli biçimlerinin metinde bulundukları yerler sayfa ve satır
numalarıyla dizinde gösterilmiştir.
Okuyucunun gerektiğinde el yazması nüshayla karşılaştırma yapabilmesi için çalışmanın
sonuna eserin Milli Kütüphanedeki 06 Mil Yz A 4690 arşiv numaralı yegâne nüshasının tıpkıbasımı
eklenmiştir.
Son olarak Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-Furkân'ın özel kitaplığında bulunan
yegâne nüshasını ilim âlemine tanıtarak bu kıymetli eserden bizleri haberdar eden ve bu çalışmanın
ortaya çıkmasına vesile olan Arap, Fars ve Türk filolojilerinin değerli araştırmacısı merhum Prof. Dr.
Ahmet Ateş'i rahmet ve şükranla anmayı bir borç bilirim. Ayrıca çalışmanın başlangıcından itibaren
değerli fikirlerine başvurduğum kıymetli hocam Prof. Dr. Muharrem Daşdemir'e; eserin el yazması
nüshasını daha sonra satın alarak Milli Kütüphanenin el yazması eserler koleksiyonuna kazandıran
ve dijitalleştirerek nüshanın görüntülerine kolaylıkla ulaşmamızı sağlayan Milli Kütüphane
çalışanlarına ve çalışmamın son anına kadar destek ve ilgisini eksik etmeyen değerli eşime
teşekkürlerimi sunarım.
Orta Asya İslamî Türk yazı dilinin en uzun süreli ve en çok işlenen gelişim merhalesi Çağatay
Türkçesidir. On dördüncü yüzyıl sonrası Harezm yazı dilinden gelişen ve onun yerini alan Çağatay
Türkçesi, on beşinci yüzyılın ikinci yarısı itibarıyla Ali Şîr Nevâyî'nin güçlü kalemiyle klasik bir
mahiyet kazanır. Çağatay Türkçesinin bu klasik hüviyeti on yedinci yüzyıla kadar devam eder.
Nevâyî ve çağdaşlarının edebî eserleriyle başlayan klasik devrin ömrünü, on yedinci yüzyıla kadar
uzatan müelliflerin büyük bir kısmı sultan şairlerdir. Şibân Han, Bâbür ve Bayram Han gibi başarılı
bir devlet adamı olmanın yanı sıra iyi bir edîp kimliğine de sahip olan bu devrin sultan şairlerinden
biri de Ubeydî ve Kul Ubeydî mahlaslarıyla şiirler yazan Şeybânî hanedanlığının dördüncü hükümdarı
Ubeydullah Han'dır.
Türkçe, Arapça ve Farsça şiirler kaleme alan, telif ve tercüme birçok esere imza atan
Ubeydullah Han, söz konusu eserlerini Çağatay Türkçesinin klasik devresinde kaleme almış
olmasına rağmen onun Türkçe eserleri üzerine yapılan çalışmaların sayısı sınırlıdır. Örneğin
Ubeydullah Han'ın Türkçe Divan'ı üzerine yapılan tek çalışma 1968 yılında hazırlanmış bir bitirme
tezidir. Ubeydullah Han'ın Türkçe Divan'ı gibi Çağatay Türkçesi araştırmalarına bolca malzeme sağlayacak olmasına rağmen henüz dil özellikleri bakımından incelenmemiş bir başka eseri de
Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-Furkân adlı tercümesidir.
Farsçadan Çağatay Türkçesine bir çeviri olan Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-
Furkân hakkındaki tek yayın 1964 yılında yayımlanan bir tanıtım makalesidir. Eserin dil özellikleri
henüz incelenip ortaya çıkarılmadığı gibi tamamının metin neşri de henüz yayımlanmamıştır. Bu
nedenle Çağatay Türkçesi araştımalarına birçok katkılar sunacağı düşünülerek adı geçen eser bu
çalışmaya konu edilmiştir.
Bir giriş ve üç bölümden oluşan bu çalışmanın "Giriş" kısmında öncelikle Çağatay Türkçesi ve
devreleri hakkında genel bilgiler sunulur. Ardından Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-
Furkân adlı eserin; adı, Farsça aslı ve müellifi, müterciminin hayatı ve eserleri, konusu ve
düzenlenişi ile nüshası hakkında ulaşılabilen tüm bilgiler verilir. "Giriş" kısmının sonunda ise eser
üzerine bugüne kadar yapılan yegâne çalışmadan bahsedilir.
"Dil İncelemesi" başlığını taşıyan birinci bölümde eserin eldeki yegâne yazma nüshası
üzerinden tespit edilebilen dil özellikleri detaylı bir biçimde ve eserden örneklerle ifade edilir. Bu
bölümde temel olarak el yazması nüshanın yazılış özellikleri, eserdeki ünlü ve ünsüzlerin fonetik
hususiyetleri ile bu seslerde gerçekleşen fonetik olaylar, eserdeki anlam unsurlarının yapım ve
çekim özellikleri ile kelime türlerinin tasnifi yer alır.
Çalışmanın ikinci bölümü "Metin" başlığını taşır. Bu bölümde eserin bilinen tek el yazması
nüshasının transkripsiyon işaretleri kullanılarak yazı çevrimi yapılmıştır. Yalnızca Türkçe kısımların
yazı çevrimi yapılırken Arapça ayet ve dualar metinde Arap alfabesiyle yer alır. El yazması nüshanın
hemen her sayfasında görülen haşiyelerin yazı çevrimi ise dipnotlarda bulunur.
Çalışmanın "Gramatikal Dizin" başlıklı üçüncü ve son bölümünde ise eserdeki anlam ögeleri
karşılarına açıklamaları yazılarak Türkiye Türkçesinin alfabetik dizinine göre sıralanmıştır. Anlam
ögelerinin açıklamaları eserdeki kullanımları dikkate alınarak yapılmıştır. Eserdeki tüm sözcük
birimlerinin çekimleri ile bu çekimli biçimlerinin metinde bulundukları yerler sayfa ve satır
numalarıyla dizinde gösterilmiştir.
Okuyucunun gerektiğinde el yazması nüshayla karşılaştırma yapabilmesi için çalışmanın
sonuna eserin Milli Kütüphanedeki 06 Mil Yz A 4690 arşiv numaralı yegâne nüshasının tıpkıbasımı
eklenmiştir.
Son olarak Terceme-i KavâǾidü'l-Kurǿân ve Fevāyidü'l-Furkân'ın özel kitaplığında bulunan
yegâne nüshasını ilim âlemine tanıtarak bu kıymetli eserden bizleri haberdar eden ve bu çalışmanın
ortaya çıkmasına vesile olan Arap, Fars ve Türk filolojilerinin değerli araştırmacısı merhum Prof. Dr.
Ahmet Ateş'i rahmet ve şükranla anmayı bir borç bilirim. Ayrıca çalışmanın başlangıcından itibaren
değerli fikirlerine başvurduğum kıymetli hocam Prof. Dr. Muharrem Daşdemir'e; eserin el yazması
nüshasını daha sonra satın alarak Milli Kütüphanenin el yazması eserler koleksiyonuna kazandıran
ve dijitalleştirerek nüshanın görüntülerine kolaylıkla ulaşmamızı sağlayan Milli Kütüphane
çalışanlarına ve çalışmamın son anına kadar destek ve ilgisini eksik etmeyen değerli eşime
teşekkürlerimi sunarım.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.