Terken; Dünyayı Sarsan 30 Yıl Dünyayı Sarsan 30 Yıl

Stok Kodu:
9786053236450
Boyut:
130-195-0
Sayfa Sayısı:
190
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2016-06-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
12,22
9786053236450
462725
Terken; Dünyayı Sarsan 30 Yıl
Terken; Dünyayı Sarsan 30 Yıl Dünyayı Sarsan 30 Yıl
12.22
Merv'deki saltanat sarayında Selçuklu Şehzadeleri Melikşah ve Arslanşah'ın nikah merasimleri yapılıyordu. Melikşah Hakanlı (Karahanlı) prensesi ile, Arslanşah ise Gazneli Prensesi ile evleniyordu. Selçuklular, bu iki evlilik ile Gazneliler ve Hakanlılar devleti ile bir tür dostluk tazeliyorlardı. İmam nikah kıydıktan sonra cemaatten biri yanık sesiyle Kur'an okumaya başladı. Herkes Kur'an okunurken huşu içinde dinledi. Sonra dualar edildi ve gelinler ve damatlar kendilerine ayrılan odalara geçtiler. Burada Melikşah, gelinin duvağı açtı ve ilk defa onun yüzünü gördü. Karşısında gencecik, kendi yaşlarında, ay parçası gibi bir güzel vardı. Melikşah görür görmez ondan çok etkilendi. Onun boynuna, çeşitli mücevherlerle süslenmiş altın bir gerdanlık taktı. Dışarıda ise günlerce sürecek çifte düğün merasimi başlamıştı bile. Halka tatlılar, şerbetler ve çeşitli hediyeler dağıtılıyordu. Canbazlar gösteriler yapıyor, şairler şiirler okuyordu. Biraz sonra Arslanşah da eşiyle birlikte törenlere katıldı. Halk tarafından selamlandı. Arslanşah'ın yanındakiler halkın üzerine altın saçtılar. Melikşah ve Hakanlı gelini ise bütün beklentilere rağmen ortaya çıkmadı. ... Melikşah sordu: - Senin ismin Terken mi, Türkân mı?
Merv'deki saltanat sarayında Selçuklu Şehzadeleri Melikşah ve Arslanşah'ın nikah merasimleri yapılıyordu. Melikşah Hakanlı (Karahanlı) prensesi ile, Arslanşah ise Gazneli Prensesi ile evleniyordu. Selçuklular, bu iki evlilik ile Gazneliler ve Hakanlılar devleti ile bir tür dostluk tazeliyorlardı. İmam nikah kıydıktan sonra cemaatten biri yanık sesiyle Kur'an okumaya başladı. Herkes Kur'an okunurken huşu içinde dinledi. Sonra dualar edildi ve gelinler ve damatlar kendilerine ayrılan odalara geçtiler. Burada Melikşah, gelinin duvağı açtı ve ilk defa onun yüzünü gördü. Karşısında gencecik, kendi yaşlarında, ay parçası gibi bir güzel vardı. Melikşah görür görmez ondan çok etkilendi. Onun boynuna, çeşitli mücevherlerle süslenmiş altın bir gerdanlık taktı. Dışarıda ise günlerce sürecek çifte düğün merasimi başlamıştı bile. Halka tatlılar, şerbetler ve çeşitli hediyeler dağıtılıyordu. Canbazlar gösteriler yapıyor, şairler şiirler okuyordu. Biraz sonra Arslanşah da eşiyle birlikte törenlere katıldı. Halk tarafından selamlandı. Arslanşah'ın yanındakiler halkın üzerine altın saçtılar. Melikşah ve Hakanlı gelini ise bütün beklentilere rağmen ortaya çıkmadı. ... Melikşah sordu: - Senin ismin Terken mi, Türkân mı?
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat