9786059475532
497096
https://www.hesapli24.com/turk-islam-edebiyati
Türk İslam Edebiyatı
17.42
İslam'ı kabul etmiş olan milletlerin, özellikle de Arap, İran ve Türklerin, edebiyatlarında ortak olan kültür ve edebiyatlarından oluşan "Ortak İslami Konular"dır. Araplar, İranlılar ve Türklerin, millet olarak, İslam öncesi kendi milli duygu, düşünce ve yaşayışlarıyla oluşan milli kültür ve edebiyatları var idi. Her biri ayrı ayrı milli his, düşünce ve kültür çerçevesinde oluşan, kendi örf adet ve gelenekleri etrafında meydana getirilen, kendilerine özgü ve müstakil bir kültür ve edebiyata, henüz safiyetlerini devam ettiren bir dile sahip idiler.
Tarihen sabittir ki, sosyal bir varlık olan insanın, tek başına değil, toplum içinde yaşaması, hayatını devam ettirme ve her türlü ihtiyacını içinde yaşadığı toplum bireyleriyle ortaklaşa gidermesi ve temini zorunludur. Bireylerin oluşturduğu toplumlar, bir yandan maddi ve sosyal hayatlarını devam ettirirken, diğer yandan tarihlerine mensup oldukları milli dil, milli kültür ve milli edebiyatlarıyla da manevi hayatlarını devam ettirirler. Henüz dil, kültür ve edebiyatta ortaklık yok, belki benzerlik vardır.
Miladi 610 yılından itibaren önce cahiliye bataklığında boğulmak üzere olan Arapları, sonra komşular olan İranlıları, X. yüzyıldan itibaren de Türkleri kanatları altına alarak himaye etmiş, onlara mutluluk yolunu göstermiş olanların dil, kültür ve edebiyatlarının ortak yanlarını birleştirerek ortaya yepyeni bir ortak kültür ve medeniyet koymuştur. Bunun adı Arap İslam Edebiyatı, İran İslam edebiyatı ve Türk İslam Edebiyatı'dır.
İslam'ı kabul etmiş olan milletlerin, özellikle de Arap, İran ve Türklerin, edebiyatlarında ortak olan kültür ve edebiyatlarından oluşan "Ortak İslami Konular"dır. Araplar, İranlılar ve Türklerin, millet olarak, İslam öncesi kendi milli duygu, düşünce ve yaşayışlarıyla oluşan milli kültür ve edebiyatları var idi. Her biri ayrı ayrı milli his, düşünce ve kültür çerçevesinde oluşan, kendi örf adet ve gelenekleri etrafında meydana getirilen, kendilerine özgü ve müstakil bir kültür ve edebiyata, henüz safiyetlerini devam ettiren bir dile sahip idiler.
Tarihen sabittir ki, sosyal bir varlık olan insanın, tek başına değil, toplum içinde yaşaması, hayatını devam ettirme ve her türlü ihtiyacını içinde yaşadığı toplum bireyleriyle ortaklaşa gidermesi ve temini zorunludur. Bireylerin oluşturduğu toplumlar, bir yandan maddi ve sosyal hayatlarını devam ettirirken, diğer yandan tarihlerine mensup oldukları milli dil, milli kültür ve milli edebiyatlarıyla da manevi hayatlarını devam ettirirler. Henüz dil, kültür ve edebiyatta ortaklık yok, belki benzerlik vardır.
Miladi 610 yılından itibaren önce cahiliye bataklığında boğulmak üzere olan Arapları, sonra komşular olan İranlıları, X. yüzyıldan itibaren de Türkleri kanatları altına alarak himaye etmiş, onlara mutluluk yolunu göstermiş olanların dil, kültür ve edebiyatlarının ortak yanlarını birleştirerek ortaya yepyeni bir ortak kültür ve medeniyet koymuştur. Bunun adı Arap İslam Edebiyatı, İran İslam edebiyatı ve Türk İslam Edebiyatı'dır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.