Türkiye'de Eğitim Bilimleri Öğretimi Başlangıçtan 1965'e Kadar

Stok Kodu:
9786052414958
Boyut:
135-210-0
Sayfa Sayısı:
162
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-12-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
10,45
9786052414958
539354
Türkiye'de Eğitim Bilimleri Öğretimi Başlangıçtan 1965'e Kadar
Türkiye'de Eğitim Bilimleri Öğretimi Başlangıçtan 1965'e Kadar
10.45
"Türkiye'de eğitim bilimleri öğretiminin başlangıcını Tanzimat sonlarına kadar götürebiliriz. Kuşkusuz ilk dönem yapılanlar bilimsel etkinlikten daha çok hazır bilgi ve pratik kazandırmaktan ibarettir. Gerçi, çağdaş anlamda eğitim bilimlerinin ve onun öğretiminin tarihi Batı'da da çok eski değildir. Antikçağ'dan beri birike gelen pedagoji bilgisi elbette önemlidir; ancak bu, gözlem, sezgi ve deneyimlere (deneylere değil!) dayalı birbirikimdir. Oysa çağdaş anlamda eğitim bilimleri öteki bilim dalları gibi belli bir kurama göre sistemli bir biçimde geliştirilmekte, başka bilim dallarından da yararlanılarak ve denemelerden geçirilerek doğrulanmakta, günü gelince yeni bilgilerle yenilenmekte ya da eski bilgiler çürütülebilmektedir.""Osmanlı aydını, Batı'da eğitim bilimlerinin gelişimini izlemekte pek de gecikmemiştir. Ancak bunlar, evrensel bilgi birikimine katkı yapamamış, hatta Batı'daki birikimi kendi özgül koşullarına uyarlamakta da gecikmiştir. II. Meşrutiyet yıllarına doğru, özellikle İstanbul Erkek Öğretmen Okulu'nda eğitim bilgileri konusunda oluşan tartışma ortamı, Türkiye'de eğitimbilimsel kurumlaşmanın kapısını aralamıştır. 1912'de Üniversiteye(Darülfünun'a) konulan Terbiye (Pedagoji) dersi ve ardından oluşan Terbiye Kürsüsü, ülkede eğitimin bilim konusu olabilmesinin yolunu açmıştır."
"Türkiye'de eğitim bilimleri öğretiminin başlangıcını Tanzimat sonlarına kadar götürebiliriz. Kuşkusuz ilk dönem yapılanlar bilimsel etkinlikten daha çok hazır bilgi ve pratik kazandırmaktan ibarettir. Gerçi, çağdaş anlamda eğitim bilimlerinin ve onun öğretiminin tarihi Batı'da da çok eski değildir. Antikçağ'dan beri birike gelen pedagoji bilgisi elbette önemlidir; ancak bu, gözlem, sezgi ve deneyimlere (deneylere değil!) dayalı birbirikimdir. Oysa çağdaş anlamda eğitim bilimleri öteki bilim dalları gibi belli bir kurama göre sistemli bir biçimde geliştirilmekte, başka bilim dallarından da yararlanılarak ve denemelerden geçirilerek doğrulanmakta, günü gelince yeni bilgilerle yenilenmekte ya da eski bilgiler çürütülebilmektedir.""Osmanlı aydını, Batı'da eğitim bilimlerinin gelişimini izlemekte pek de gecikmemiştir. Ancak bunlar, evrensel bilgi birikimine katkı yapamamış, hatta Batı'daki birikimi kendi özgül koşullarına uyarlamakta da gecikmiştir. II. Meşrutiyet yıllarına doğru, özellikle İstanbul Erkek Öğretmen Okulu'nda eğitim bilgileri konusunda oluşan tartışma ortamı, Türkiye'de eğitimbilimsel kurumlaşmanın kapısını aralamıştır. 1912'de Üniversiteye(Darülfünun'a) konulan Terbiye (Pedagoji) dersi ve ardından oluşan Terbiye Kürsüsü, ülkede eğitimin bilim konusu olabilmesinin yolunu açmıştır."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat