Türkiye'nin Anayasa Gündemi; 27 Uzman, 66 Soru-Yanıt 27 Uzman, 66 Soru-Yanıt

Stok Kodu:
9789750525216
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
352
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2018-11-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
16,32
9789750525216
510609
Türkiye'nin Anayasa Gündemi; 27 Uzman, 66 Soru-Yanıt
Türkiye'nin Anayasa Gündemi; 27 Uzman, 66 Soru-Yanıt 27 Uzman, 66 Soru-Yanıt
16.32
"Devlet anayasa ile doğar ve anayasa ile yaşar" deyişi, çağdaş devletlerin "anayasal düzen" kavramı ile tanımlandığını da ortaya koyar. Bu deyiş ve tanım, 1921 Anayasası ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti için haydi haydi geçerli. Anayasal düzen, askerî darbe ve müdahale yoluyla zaman zaman kesintiye uğramış olsa da şu iki özellik kayda değer: İlki, yeni bir anayasal düzen kurma hedefi; ikincisi ise geçiş döneminin elden geldiğince düzenleyici kurallar eşliğinde sağlanması. TBMM'deki farklı siyasal çoğunlukların sürekli değiştirdiği ve gözden geçirdiği 1982 Anayasası, yürürlükte kaldığı sürece herkes için "bağlayıcı ve üstün" hukuk normu. Ne var ki, özellikle Ağustos 2014'te cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle birlikte "fiili durum" kavramı sıkça kullanılmaya başladı. Oysa bir hukuk devletinde sadece hukuki durum (de jure), anayasal düzen ile örtüşür; anayasa dışı uygulamalar (de facto) kabul edilemez. Bu ortak yapıt, de jure ve de facto ayrımı çerçevesinde yayılan bilgi kirliliği eşliğinde, siyasal rejimler üzerine toplumda yaratılmak istenen algı operasyonu karşısında uzmanların, "anayasa kamuoyu"nu doğru ve gerçek bilgiye yönlendirme çabası... Bu özelliğiyle kitap, başta seçilmiş siyasetçiler olmak üzere bütün yurttaşlara hitap ediyor. Anayasa yoluyla geleceklerinin ipotek altına alınmaması için özellikle gençlerin okuması gereken bir eser.
"Devlet anayasa ile doğar ve anayasa ile yaşar" deyişi, çağdaş devletlerin "anayasal düzen" kavramı ile tanımlandığını da ortaya koyar. Bu deyiş ve tanım, 1921 Anayasası ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti için haydi haydi geçerli. Anayasal düzen, askerî darbe ve müdahale yoluyla zaman zaman kesintiye uğramış olsa da şu iki özellik kayda değer: İlki, yeni bir anayasal düzen kurma hedefi; ikincisi ise geçiş döneminin elden geldiğince düzenleyici kurallar eşliğinde sağlanması. TBMM'deki farklı siyasal çoğunlukların sürekli değiştirdiği ve gözden geçirdiği 1982 Anayasası, yürürlükte kaldığı sürece herkes için "bağlayıcı ve üstün" hukuk normu. Ne var ki, özellikle Ağustos 2014'te cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle birlikte "fiili durum" kavramı sıkça kullanılmaya başladı. Oysa bir hukuk devletinde sadece hukuki durum (de jure), anayasal düzen ile örtüşür; anayasa dışı uygulamalar (de facto) kabul edilemez. Bu ortak yapıt, de jure ve de facto ayrımı çerçevesinde yayılan bilgi kirliliği eşliğinde, siyasal rejimler üzerine toplumda yaratılmak istenen algı operasyonu karşısında uzmanların, "anayasa kamuoyu"nu doğru ve gerçek bilgiye yönlendirme çabası... Bu özelliğiyle kitap, başta seçilmiş siyasetçiler olmak üzere bütün yurttaşlara hitap ediyor. Anayasa yoluyla geleceklerinin ipotek altına alınmaması için özellikle gençlerin okuması gereken bir eser.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat