9789751039507
518558
https://www.hesapli24.com/uluslararasi-iliskiler-dusuncesi
Uluslararası İlişkiler Düşüncesi
12.11
Uluslararası ilişkiler alanı, tıpkı diğer sosyal bilim alanlarındaki gibi, tarihsel tecrübeleri bilimsel deneylerden
elde edilen verilere eşdeğer bir kaynak anlamında kullanmak-tadır. Tarihi, politikadan bağımsız olarak
incelemek mümkün olmadığı gibi, uluslararası politikayı da tarihsel süreçten ayrıştırarak analiz etmek
olanaksızdır. İster lineer bir gelişme anlayışının isterse döngüsel bir tekrar anlayışının ürünü olsun,
"insanlığın hikâyesi anlamında tarih", bir yandan insanların eylemleriyle yaratılmakta öte yandan yine
insanların duyguları, düşünceleri ya da çağın manevi değerleri ile şekillenmektedir.
Uluslararası ilişkiler düşüncesinin tarihsel süreç içerisinde nasıl geliştiğini ve ne gibi faktörlerden etkilendiğini
incelerken birtakım tarihsel dönemeçlerin ve kırılma noktalarının varlığı göze çarpmaktadır. Çoğunlukla
savaşlar, barışlar, antlaşmalar, devrimler, sosyal patlamalar ve teknolojik dönüşümler genel tarih aktarımları
içerisinde ön plana çıkan temalardır. Geleneksel olarak "savaşların tarihini askerlerin, barışların tarihini ise
felsefecilerin yazdığı" söylemi benimsense de, uluslararası ilişkiler araştırmacıları her iki tema üzerinde de
çalışmaktan kaçınmamışlardır.
Uluslararası ilişkiler düşüncesini analiz ederken, tarihsel verileri değerlendirme aşamasında, her düşüncenin
ortaya çıkış şartlarını, o dönemin ekonomik ve siyasal güç dengelerini göz önüne alarak ve muhalif görüşleri
de hesaba katarak yorum yapmak gerekmektedir.
Uluslararası ilişkiler alanı, tıpkı diğer sosyal bilim alanlarındaki gibi, tarihsel tecrübeleri bilimsel deneylerden
elde edilen verilere eşdeğer bir kaynak anlamında kullanmak-tadır. Tarihi, politikadan bağımsız olarak
incelemek mümkün olmadığı gibi, uluslararası politikayı da tarihsel süreçten ayrıştırarak analiz etmek
olanaksızdır. İster lineer bir gelişme anlayışının isterse döngüsel bir tekrar anlayışının ürünü olsun,
"insanlığın hikâyesi anlamında tarih", bir yandan insanların eylemleriyle yaratılmakta öte yandan yine
insanların duyguları, düşünceleri ya da çağın manevi değerleri ile şekillenmektedir.
Uluslararası ilişkiler düşüncesinin tarihsel süreç içerisinde nasıl geliştiğini ve ne gibi faktörlerden etkilendiğini
incelerken birtakım tarihsel dönemeçlerin ve kırılma noktalarının varlığı göze çarpmaktadır. Çoğunlukla
savaşlar, barışlar, antlaşmalar, devrimler, sosyal patlamalar ve teknolojik dönüşümler genel tarih aktarımları
içerisinde ön plana çıkan temalardır. Geleneksel olarak "savaşların tarihini askerlerin, barışların tarihini ise
felsefecilerin yazdığı" söylemi benimsense de, uluslararası ilişkiler araştırmacıları her iki tema üzerinde de
çalışmaktan kaçınmamışlardır.
Uluslararası ilişkiler düşüncesini analiz ederken, tarihsel verileri değerlendirme aşamasında, her düşüncenin
ortaya çıkış şartlarını, o dönemin ekonomik ve siyasal güç dengelerini göz önüne alarak ve muhalif görüşleri
de hesaba katarak yorum yapmak gerekmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.