9786257938525
548259
https://www.hesapli24.com/uluslararasi-toplumun-deniz-haydutlugu-ile-mucadele-surecinin-analizi
Uluslararası Toplumun Deniz Haydutluğu ile Mücadele Sürecinin Analizi
11.32
Deniz yolu ile yapılan ticaretin büyük bir kısmını petrol, doğal gaz ve kimyasal madde ticareti
oluşturmaktadır. Ortamın bu önemli ve çekici özelliği denizde işlenen suçların artmasına da yol
açmaktadır. Dünya ticaretinin sürekliliği için denizlerin ve deniz ticaret yollarının güvenliğinin
sağlanması, bu açıdan çok büyük önem arz etmektedir. Büyük limanlara istinaden yapılan deniz
taşımacılığında intikal rotalarını oldukça kısaltan boğaz ve kanallar, deniz ulaştırma yollarının en
kritik ve stratejik kısımlarını oluşturduğundan bu kesimler ve yaklaşma suları deniz
haydutluğunun yoğunlaştığı ve güvenlik önlemlerinin kesinlikle artırılması gereken yerler
olmaktadır. Şiddet ve güç içeren deniz haydutluğu faaliyetleri özellikle bu bölgelerde denize
kıyısı olan istikrarsız, zayıf ve yoksul devletlerin kıyılarına istinaden çoğunlukla sürdürülmekte
ve deniz güvenliğini tehdit etmektedir.
Devletlerin açık denizlerde ortak yetki kullandığı tek eylem deniz haydutluğu değildir. Deniz
haydutluğu ile mücadele, hukuki düzenlemelerle geleneksel ve evrensel bir yükümlülük haline
gelmiştir. Bu eser ile uluslararası toplumun deniz haydutluğu mücadelesindeki başarısı,
uluslararası hukuk kurallarında eksikliği varsayılan deniz haydutluğu kavramının tarihsel bir
perspektif içinde incelenmesi, dünyada ve özellikle Somali-Malakka bölgesinde yaşanan olaylara
yer verilerek, dünya siyasetine, uluslararası topluma, uluslararası ilişkilere, uluslararası güvenliğe
ve Türkiye'ye etkisinin belirlenmesi, uluslararası hukuktaki konumunun irdelenmesi, mevcut
uluslararası hukuk kurallarının ve yapılan mücadelenin yeterliliğinin istatistik veriler de
kullanılarak analiz edilmesi, hukuk çerçevesinde yapılması gerekenlerin belirlenmesi ve uygun
çözüm yolları üzerinde durularak bir sonuca varılması amaçlanmaktadır.
Korsanlık ve deniz haydutluğu arasındaki farkı açık bir şekilde ortaya koymak, silahlı soygun ve
terörden ayrılan yönlerini belirlemek üzere uluslararası hukuk açısından deniz haydutluğunun ve
konuya ilişkin diğer terim ve kavramların ne anlama geldiği bu kitapta açıklanmaktadır.
Yapılan bu çalışma ve analizlerle deniz haydutluğunun uluslararası topluma ve uluslararası
hukuka etkileri ortaya konulmakta, müteakiben uluslararası toplumun uluslararası hukuk
çerçevesinde 1993-2016 sürecinde verdiği mücadelesinin uluslararası ilişkiler disiplinleri ışığında
ve dış politika analizi açısından deniz haydutluğu faaliyetlerine nasıl ve ne derece cevap verip
vermediği belirlenmeye çalışılmakta, tespit edilen eksikler ve ihtiyaçlar için çözüm önerileri
sunulmaktadır.
Deniz yolu ile yapılan ticaretin büyük bir kısmını petrol, doğal gaz ve kimyasal madde ticareti
oluşturmaktadır. Ortamın bu önemli ve çekici özelliği denizde işlenen suçların artmasına da yol
açmaktadır. Dünya ticaretinin sürekliliği için denizlerin ve deniz ticaret yollarının güvenliğinin
sağlanması, bu açıdan çok büyük önem arz etmektedir. Büyük limanlara istinaden yapılan deniz
taşımacılığında intikal rotalarını oldukça kısaltan boğaz ve kanallar, deniz ulaştırma yollarının en
kritik ve stratejik kısımlarını oluşturduğundan bu kesimler ve yaklaşma suları deniz
haydutluğunun yoğunlaştığı ve güvenlik önlemlerinin kesinlikle artırılması gereken yerler
olmaktadır. Şiddet ve güç içeren deniz haydutluğu faaliyetleri özellikle bu bölgelerde denize
kıyısı olan istikrarsız, zayıf ve yoksul devletlerin kıyılarına istinaden çoğunlukla sürdürülmekte
ve deniz güvenliğini tehdit etmektedir.
Devletlerin açık denizlerde ortak yetki kullandığı tek eylem deniz haydutluğu değildir. Deniz
haydutluğu ile mücadele, hukuki düzenlemelerle geleneksel ve evrensel bir yükümlülük haline
gelmiştir. Bu eser ile uluslararası toplumun deniz haydutluğu mücadelesindeki başarısı,
uluslararası hukuk kurallarında eksikliği varsayılan deniz haydutluğu kavramının tarihsel bir
perspektif içinde incelenmesi, dünyada ve özellikle Somali-Malakka bölgesinde yaşanan olaylara
yer verilerek, dünya siyasetine, uluslararası topluma, uluslararası ilişkilere, uluslararası güvenliğe
ve Türkiye'ye etkisinin belirlenmesi, uluslararası hukuktaki konumunun irdelenmesi, mevcut
uluslararası hukuk kurallarının ve yapılan mücadelenin yeterliliğinin istatistik veriler de
kullanılarak analiz edilmesi, hukuk çerçevesinde yapılması gerekenlerin belirlenmesi ve uygun
çözüm yolları üzerinde durularak bir sonuca varılması amaçlanmaktadır.
Korsanlık ve deniz haydutluğu arasındaki farkı açık bir şekilde ortaya koymak, silahlı soygun ve
terörden ayrılan yönlerini belirlemek üzere uluslararası hukuk açısından deniz haydutluğunun ve
konuya ilişkin diğer terim ve kavramların ne anlama geldiği bu kitapta açıklanmaktadır.
Yapılan bu çalışma ve analizlerle deniz haydutluğunun uluslararası topluma ve uluslararası
hukuka etkileri ortaya konulmakta, müteakiben uluslararası toplumun uluslararası hukuk
çerçevesinde 1993-2016 sürecinde verdiği mücadelesinin uluslararası ilişkiler disiplinleri ışığında
ve dış politika analizi açısından deniz haydutluğu faaliyetlerine nasıl ve ne derece cevap verip
vermediği belirlenmeye çalışılmakta, tespit edilen eksikler ve ihtiyaçlar için çözüm önerileri
sunulmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.