9789753299763
537940
https://www.hesapli24.com/unutulanlar-hic-bilinmeyenler-ve-bilinmek-istemeyenler
Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler
42.57
Yazması bana büyük zevk veren Korkmayınız Mister Sherlock Holmes'dan
sonra Türkiye'de popüler roman ve popüler romancılar hakkında bir kitap
yazmayı düşünmeye başladım. Bunu iki nedenle yapmak istiyordum. İlk
nedenim, çoğu, dönemimizde adı unutulan ama popüler romanı aşağılamak
söz konusu olunca adları anılan, birçoğu ise döneminde çok okunup bugün
hiç bilinmeyen, aşağılamak için bile adları anılmayan, bir bölümü de popüler
roman yazdıklarında takma ad kullanan yazarların, bu ilgisizliği ve
aşağılamayı hak etmediklerini düşünmemden kaynaklanıyordu. Onun için
kitabımın adını Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler
koydum.
İkinci nedenim ise popüler romanın dönemsel nitelikli olmasından dolayı
sevilip okundukları dönemi anlamak açısından taşıdığı öneme
inanmamdandı. Bu romanlar edebiyat eleştirmenleri kadar toplumbilimciler
için de zengin bir malzeme kaynağıydı. Bu romanları okurken dönemin değer
yargılarını, maddi kültür beğenilerini, dönemin yaşamıyla ilgili pek çok
bilgiyi, belki de daha önce gözden kaçmış birçok ipucuyla birlikte
bulabiliyorduk.
Yazarları ve eserlerini değerlendirirken eleştirmenlerimizin, eğer varsa
lütfedip yaptıkları eleştirilerden örnekler vermeye çalıştım. Samimiyetle
belirtmek isterim ki çoğu eleştirilerin aşağılayıcı ve insafsızca yapılmış
olduğunu gördüm. Sanki kendi edebi değer yargılarının üstünlüğünü
göstermenin tek yolu popüler romanları aşağılamaktan geçermiş gibi
davranmalarını yadırgadığımı belirtmeliyim. Onların düşüncelerini aktardım
ama kişisel kanımca yanlış bulduğum noktalarını da vurguladım. Sonuç
olarak bu yapıtımda Türkiye'de popüler romanın ilk yüzyıllık öyküsünü
anlatırken söz konusu ettiğim yazarlara tepeden bakmadığımı, onların,
özellikle de ilk dönemlerdeki yazarların, ülkemizde roman okuyan bir
kitlenin oluşmasındaki katkılarını değerlendirerek baktığımı; onlara
olduğunca tarafsızca, anlayışla, hatta deyim yerinde mi bilmiyorum ama
şefkatle yaklaştığımı belirtmek isterim. Okuyucunun bütün bu düşüncelerimi
profesyonel bir eleştirmenin değil, meraklı, biraz da allame geçinen bir kitap
çokseverinin yaklaşık altmış yıllık birikimi olarak değerlendireceğini
umuyorum.
Oğlak Yayınları, "Bibliyofili ile bibliyomani arasındaki ince çizgide
yalpalayan, iflah olmaz bir kitap çokseveri" Erol Üyepazarcı'nın bu
kapsamlı, "ciddi" ve bir o kadar "keyifli" çalışmasını yayımlamaktan
gurur duyuyor.
Yazması bana büyük zevk veren Korkmayınız Mister Sherlock Holmes'dan
sonra Türkiye'de popüler roman ve popüler romancılar hakkında bir kitap
yazmayı düşünmeye başladım. Bunu iki nedenle yapmak istiyordum. İlk
nedenim, çoğu, dönemimizde adı unutulan ama popüler romanı aşağılamak
söz konusu olunca adları anılan, birçoğu ise döneminde çok okunup bugün
hiç bilinmeyen, aşağılamak için bile adları anılmayan, bir bölümü de popüler
roman yazdıklarında takma ad kullanan yazarların, bu ilgisizliği ve
aşağılamayı hak etmediklerini düşünmemden kaynaklanıyordu. Onun için
kitabımın adını Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler
koydum.
İkinci nedenim ise popüler romanın dönemsel nitelikli olmasından dolayı
sevilip okundukları dönemi anlamak açısından taşıdığı öneme
inanmamdandı. Bu romanlar edebiyat eleştirmenleri kadar toplumbilimciler
için de zengin bir malzeme kaynağıydı. Bu romanları okurken dönemin değer
yargılarını, maddi kültür beğenilerini, dönemin yaşamıyla ilgili pek çok
bilgiyi, belki de daha önce gözden kaçmış birçok ipucuyla birlikte
bulabiliyorduk.
Yazarları ve eserlerini değerlendirirken eleştirmenlerimizin, eğer varsa
lütfedip yaptıkları eleştirilerden örnekler vermeye çalıştım. Samimiyetle
belirtmek isterim ki çoğu eleştirilerin aşağılayıcı ve insafsızca yapılmış
olduğunu gördüm. Sanki kendi edebi değer yargılarının üstünlüğünü
göstermenin tek yolu popüler romanları aşağılamaktan geçermiş gibi
davranmalarını yadırgadığımı belirtmeliyim. Onların düşüncelerini aktardım
ama kişisel kanımca yanlış bulduğum noktalarını da vurguladım. Sonuç
olarak bu yapıtımda Türkiye'de popüler romanın ilk yüzyıllık öyküsünü
anlatırken söz konusu ettiğim yazarlara tepeden bakmadığımı, onların,
özellikle de ilk dönemlerdeki yazarların, ülkemizde roman okuyan bir
kitlenin oluşmasındaki katkılarını değerlendirerek baktığımı; onlara
olduğunca tarafsızca, anlayışla, hatta deyim yerinde mi bilmiyorum ama
şefkatle yaklaştığımı belirtmek isterim. Okuyucunun bütün bu düşüncelerimi
profesyonel bir eleştirmenin değil, meraklı, biraz da allame geçinen bir kitap
çokseverinin yaklaşık altmış yıllık birikimi olarak değerlendireceğini
umuyorum.
Oğlak Yayınları, "Bibliyofili ile bibliyomani arasındaki ince çizgide
yalpalayan, iflah olmaz bir kitap çokseveri" Erol Üyepazarcı'nın bu
kapsamlı, "ciddi" ve bir o kadar "keyifli" çalışmasını yayımlamaktan
gurur duyuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.