9786255940124
850427

https://www.hesapli24.com/vahiy-kulturunde-calisma-ve-ticaret-ahlaki
Vahiy Kültüründe Çalışma Ve Ticaret Ahlakı
11.54
Karşılıklı rıza ile kıymetli bir malı başka kıymetli bir mal ile değiştirmektir. Başka bir ifade ile ticaret; kâr elde etmek amacıyla mal ve hizmetlerin, nakdi kıymeti olan başka bir değerle yer değiştirmesidir.
Yüce dinimize göre ticaretin helâl kılınışının sebebi, insanların ihtiyaçlarının meşru yollardan temin edilmesidir. Böylece insanlar arasında hırsızlık, yağmacılık, hilekârlık, yankesicilik, dolandırıcılık, vb. gibi kötülüklerin önlenmesi, düşmanlıkların kapanması, toplumda dirlik ve düzenin, huzur ve sükûnetin sağlanmasıdır.
Müslüman, ticarette sadece dünya kazancını değil, âhiret hesabını da gözetir. Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. İnancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yolun helâl olmadığı bilinir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz. Servet ve malın esiri olamaz. Rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. İnsanların temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez.
Vücuda haram veya şüphelinin girmesi, ağacın içinde bir çürük meydana gelmesi gibidir. İnsan, ibadet ve taatini maddî gıdalardan aldığı güç ve kuvvetle îfa etmektedir. Helâl kazançla elde edilen gıdadan feyiz yansırken, haram ve şüpheli gıdalardan kasvet ve gaflet zuhur eder. Helâl lokma, ilaç gibidir. Haram gıda ise zehir mesabesindedir; çoğu da azı da zararlıdır. Efendimizin lisanıyla ya:
Karşılıklı rıza ile kıymetli bir malı başka kıymetli bir mal ile değiştirmektir. Başka bir ifade ile ticaret; kâr elde etmek amacıyla mal ve hizmetlerin, nakdi kıymeti olan başka bir değerle yer değiştirmesidir.
Yüce dinimize göre ticaretin helâl kılınışının sebebi, insanların ihtiyaçlarının meşru yollardan temin edilmesidir. Böylece insanlar arasında hırsızlık, yağmacılık, hilekârlık, yankesicilik, dolandırıcılık, vb. gibi kötülüklerin önlenmesi, düşmanlıkların kapanması, toplumda dirlik ve düzenin, huzur ve sükûnetin sağlanmasıdır.
Müslüman, ticarette sadece dünya kazancını değil, âhiret hesabını da gözetir. Haksız kazançtan, karaborsacılıktan, fırsatçılıktan, kul ve kamu hakkını ihlal etmekten uzak durur. İnancımız ve geleneğimizde kazanç elde etmek için her yolun helâl olmadığı bilinir. Daha çok kazanma hırsıyla insan onuru çiğnenemez. İnsanların zor durumda olmaları istismar edilemez. Bilgisizliği suistimal edilerek kişi zarara uğratılamaz, aldatılamaz. Servet ve malın esiri olamaz. Rızkına kimsenin hakkını bulaştıramaz. Kendisinin ve ailesinin boğazından haram lokma geçiremez. İnsanların temel ihtiyaç maddelerini stoklayamaz. Bir malı değerinden fazlaya satamaz. İnsanların zorunlu ihtiyacı olan ev ve işyerini boş bırakıp fiyatları yükseltemez. Merhametli bir ev sahibi, kiracısının da bir aile geçindirdiğini unutmaz. İnsaflı bir kiracı da kasıtlı olarak ev sahibini mağdur edemez.
Vücuda haram veya şüphelinin girmesi, ağacın içinde bir çürük meydana gelmesi gibidir. İnsan, ibadet ve taatini maddî gıdalardan aldığı güç ve kuvvetle îfa etmektedir. Helâl kazançla elde edilen gıdadan feyiz yansırken, haram ve şüpheli gıdalardan kasvet ve gaflet zuhur eder. Helâl lokma, ilaç gibidir. Haram gıda ise zehir mesabesindedir; çoğu da azı da zararlıdır. Efendimizin lisanıyla ya:
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.