9786259995427
802336
https://www.hesapli24.com/varolussal-pazartesi
Varoluşsal Pazartesi
13.43
1898-1944 yılları arasında yaşamış olan şair, dramaturg, filozof, edebiyat eleştirmeni ve avant-garde sinemacı
Benjamin Fondane'ın Varoluşsal Pazartesi adlı kitabı ilk kez 1945 yılında Gallimard tarafından yapılan bir
derleme içinde yayımlanmıştır. Romanya doğumlu Fondane, 25 yaşında Fransa'ya yerleşerek avant-garde
sanat çevrelerine dahil olmuş, bir süre sürrealistlere de yakınlık duymuştur. Şiir ve felsefî düşüncenin birbirini
desteklediğini ancak şiirin, irrasyonel ve gerçeküstü olanla daimî bir bağ içinde olduğunu savunmuştur.
Üretimde bulunduğu tüm alanlarda doktrinlerle, sıkı tanımlanmış ekollerle ve politik hareketlerle arasına
mesafe koymuştur. Yaşadığı döneme damga vuran sanatsal ve entelektüel akımların etkisinde olsa da kendine
ait, radikal bir yaklaşım sergilemiştir.
Son dönemlerini Nazi rejiminden kaçarak geçiren ve yaşamı Auschwitz'deki bir gaz odasında son bulan
Fondane, tutuklanarak sınır dışı edilmesinin hemen öncesinde editörüne yolladığı ve felsefî mirası olarak
görülen Varoluşsal Pazartesi'de Camus, Sartre, Heidegger gibi filozofların düşüncelerini tartışmaya açarak
dönemin varoluşçu felsefesi ile hesaplaşır. Bu felsefenin önde gelen isimlerinin görüşlerini karşılaştırırken var
olanın özgürlük sorununu, onun Aklın/Tinin belirleyiciliği altında ezilmesi üzerinden ele alır. Rasyonalitenin
sınırlarını tartışırken aynı zamanda Kierkegaard, Dostoyevski, Nietzsche, Şestov, gibi kendisini besleyen
isimlerin düşüncelerini sorgular, aralarındaki kesişim noktalarına ve önemli ayrımlara dikkat çeker.
“Seni bekleyen görkemli bir Pazartesi var. Anlamlı bir söz! Ancak Pazar hiç bitmeyecek ki!” Kafka'nın
Günlükler'inden bir epigrafla başlayan bu metinde Fondane, pek çok varoluşçu filozofu Yasa, Akıl, İnanç, Tin
gibi bir aşkınlık karşısında bireyi/var olanı feda etmekle eleştirir. Fondane, bu durumda tam da “varoluşçu bir
Pazartesi” gününe doğru yol alan; “insanın tarih için değil, tarihin insan için yapıldığı”; var olanın/tekilin
özgürlüğünün, mutlak bir akıl tarafından kısıtlanmayıp, istisna haline gelerek kendi yazgısını eline aldığı yeni
bir felsefe önerir: Tarihin bitmeyen Pazar Gününe karşı Kafka'nın yine de hasretle beklediği Varoluşsal
Pazartesi.
1898-1944 yılları arasında yaşamış olan şair, dramaturg, filozof, edebiyat eleştirmeni ve avant-garde sinemacı
Benjamin Fondane'ın Varoluşsal Pazartesi adlı kitabı ilk kez 1945 yılında Gallimard tarafından yapılan bir
derleme içinde yayımlanmıştır. Romanya doğumlu Fondane, 25 yaşında Fransa'ya yerleşerek avant-garde
sanat çevrelerine dahil olmuş, bir süre sürrealistlere de yakınlık duymuştur. Şiir ve felsefî düşüncenin birbirini
desteklediğini ancak şiirin, irrasyonel ve gerçeküstü olanla daimî bir bağ içinde olduğunu savunmuştur.
Üretimde bulunduğu tüm alanlarda doktrinlerle, sıkı tanımlanmış ekollerle ve politik hareketlerle arasına
mesafe koymuştur. Yaşadığı döneme damga vuran sanatsal ve entelektüel akımların etkisinde olsa da kendine
ait, radikal bir yaklaşım sergilemiştir.
Son dönemlerini Nazi rejiminden kaçarak geçiren ve yaşamı Auschwitz'deki bir gaz odasında son bulan
Fondane, tutuklanarak sınır dışı edilmesinin hemen öncesinde editörüne yolladığı ve felsefî mirası olarak
görülen Varoluşsal Pazartesi'de Camus, Sartre, Heidegger gibi filozofların düşüncelerini tartışmaya açarak
dönemin varoluşçu felsefesi ile hesaplaşır. Bu felsefenin önde gelen isimlerinin görüşlerini karşılaştırırken var
olanın özgürlük sorununu, onun Aklın/Tinin belirleyiciliği altında ezilmesi üzerinden ele alır. Rasyonalitenin
sınırlarını tartışırken aynı zamanda Kierkegaard, Dostoyevski, Nietzsche, Şestov, gibi kendisini besleyen
isimlerin düşüncelerini sorgular, aralarındaki kesişim noktalarına ve önemli ayrımlara dikkat çeker.
“Seni bekleyen görkemli bir Pazartesi var. Anlamlı bir söz! Ancak Pazar hiç bitmeyecek ki!” Kafka'nın
Günlükler'inden bir epigrafla başlayan bu metinde Fondane, pek çok varoluşçu filozofu Yasa, Akıl, İnanç, Tin
gibi bir aşkınlık karşısında bireyi/var olanı feda etmekle eleştirir. Fondane, bu durumda tam da “varoluşçu bir
Pazartesi” gününe doğru yol alan; “insanın tarih için değil, tarihin insan için yapıldığı”; var olanın/tekilin
özgürlüğünün, mutlak bir akıl tarafından kısıtlanmayıp, istisna haline gelerek kendi yazgısını eline aldığı yeni
bir felsefe önerir: Tarihin bitmeyen Pazar Gününe karşı Kafka'nın yine de hasretle beklediği Varoluşsal
Pazartesi.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.