9786258209655
743030
https://www.hesapli24.com/vergi-kacakciligi-suclari-2
Vergi Kaçakcılığı Suçları
29.81
Günümüzde devletler, güvenlik, adalet, sağlık, eğitim, savunma gibi temel görevlerine ek olarak, ekonomik ve sosyal görevler de üstlenmişlerdir. Bu görevlerin yerine getirilebilmesi için, çok fazla kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kaynakların başında vergi gelirleri yer alır. Bilindiği üzere vergi, devletin kamu hizmetlerini karşılamak üzere, vatandaşların kazançlarından, mallarından ve işlemlerinden, yasalara göre zorla aldığı paradır. Anayasanın 73. maddesi “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ancak kanunla konulur” şeklindedir. Verginin, kanuna dayanılarak zorla alınması, Anayasa hükmü olmasından ve yerine getirilmesi zorunlu vatandaşlık görevi olmasından kaynaklanmaktır. Dolayısıyla kimsenin vergi ödememe ya da eksik ödeme konusunda bir tercihi söz konusu olamaz. Ancak buna rağmen mükelleflerin önemli bir bölümünün vergilerini ödemede ya da eksiksiz ödemede çok da istekli olmadıkları görülmektedir. Bireylerin veya firmaların ödenmesi gereken vergilerini, kanunlara aykırı bir şekilde ya hiç ödememeleri ya da eksik ödemeleri vergi kaçakçılığını ifade etmektedir. Bir başka ifadeyle vergi kaçakçılığı, vergi ile ilgili yükümlülüklerin vergi kanunlarına aykırı olarak kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi olarak da tanımlanmaktadır. Ülkemizde yaşanan yaygın vergi kaçakçılığı, yeterince vergi toplanamamasına, yüksek bütçe açıklarına, yüksek vergi oranlarına, mükellefler arasında dengesiz rekabet koşullarına ve adaletsiz bir gelir dağılımına yol açmaktadır. Ayrıca, vergi kaçakçılığı suçuyla yeterince mücadele edilmemesi, toplumda adalet anlayışının yıpranmasına ve halkın sisteme olan güveninin sarsılmasına da neden olmaktadır. Vergi kaçakçılığı ve bu suçlarla mücadele amacıyla, 04.01.1961 tarihinde kabul edilip 10.01.1961 tarih ve 10703-10705 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kabul edilmiş, zaman içerisinde kanunda çeşitli değişiklikler yapılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununda düzenlenen vergi suçları, devlet hazinesine yönelik olarak işlenen ekonomik suçlardır. Vergi kaçakçılığı eylemleri, değişik şekillerde işlenebilmektedir. Bu suçlar, 213 sayılı Kanunda “Kaçakçılık suçları ve cezaları” başlığı altında 359. maddede düzenlenmiştir. Bu suçların en önemli özelliği faillerin hürriyeti bağlayıcı cezalar ile cezalandırılmalarıdır. 213 sayılı Kanunun 359. maddesinde yer alan vergi kaçakçılığı suçlarını inceleyen bu kitap, dört bölümden oluşmaktadır. Kitapta, 359. maddede yer alan tüm vergi kaçakçılığı suçları tek tek ele alınmış ve maddenin ayrıntılı olarak açıklanmasına çalışılmıştır. Ayrıca suçun özel görünüş şekilleri, yaptırım, görevli mahkeme, suç tarihi, zamanaşımı gibi konular ile Yargıtay kararları ve ilgili mevzuata da yer verilmiştir. Kitaba alınacak yüksek yargı kararları seçilirken konular tasnif edilerek, özellikle son yıllara ilişkin olanlara öncelik tanınmış ve uygulamada kararlılık gösteren, güncelliğini kaybetmeyen, açıklayıcı, yol ve yöntem gösteren kararlar tercih edilmiştir. Öte yandan vergi kaçakçılığı suçlarıyla ilgili bu güne kadar fazla bir yayın bulunmamakla birlikte bu eser, bilimsellik, kusursuzluk ve noksansızlık iddiasından uzak olarak kaleme alınmıştır. Ayrıca bu alandaki boşluğun doldurulacağı da iddia edilmemektedir. Bu çalışmayla sadece karşılaşılan güçlüklere işaret edilmek ve katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Günümüzde devletler, güvenlik, adalet, sağlık, eğitim, savunma gibi temel görevlerine ek olarak, ekonomik ve sosyal görevler de üstlenmişlerdir. Bu görevlerin yerine getirilebilmesi için, çok fazla kaynağa ihtiyaç duyulmaktadır. Bu kaynakların başında vergi gelirleri yer alır. Bilindiği üzere vergi, devletin kamu hizmetlerini karşılamak üzere, vatandaşların kazançlarından, mallarından ve işlemlerinden, yasalara göre zorla aldığı paradır. Anayasanın 73. maddesi “Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ancak kanunla konulur” şeklindedir. Verginin, kanuna dayanılarak zorla alınması, Anayasa hükmü olmasından ve yerine getirilmesi zorunlu vatandaşlık görevi olmasından kaynaklanmaktır. Dolayısıyla kimsenin vergi ödememe ya da eksik ödeme konusunda bir tercihi söz konusu olamaz. Ancak buna rağmen mükelleflerin önemli bir bölümünün vergilerini ödemede ya da eksiksiz ödemede çok da istekli olmadıkları görülmektedir. Bireylerin veya firmaların ödenmesi gereken vergilerini, kanunlara aykırı bir şekilde ya hiç ödememeleri ya da eksik ödemeleri vergi kaçakçılığını ifade etmektedir. Bir başka ifadeyle vergi kaçakçılığı, vergi ile ilgili yükümlülüklerin vergi kanunlarına aykırı olarak kısmen veya tamamen yerine getirilmemesi olarak da tanımlanmaktadır. Ülkemizde yaşanan yaygın vergi kaçakçılığı, yeterince vergi toplanamamasına, yüksek bütçe açıklarına, yüksek vergi oranlarına, mükellefler arasında dengesiz rekabet koşullarına ve adaletsiz bir gelir dağılımına yol açmaktadır. Ayrıca, vergi kaçakçılığı suçuyla yeterince mücadele edilmemesi, toplumda adalet anlayışının yıpranmasına ve halkın sisteme olan güveninin sarsılmasına da neden olmaktadır. Vergi kaçakçılığı ve bu suçlarla mücadele amacıyla, 04.01.1961 tarihinde kabul edilip 10.01.1961 tarih ve 10703-10705 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kabul edilmiş, zaman içerisinde kanunda çeşitli değişiklikler yapılmıştır. 213 sayılı Vergi Usul Kanununda düzenlenen vergi suçları, devlet hazinesine yönelik olarak işlenen ekonomik suçlardır. Vergi kaçakçılığı eylemleri, değişik şekillerde işlenebilmektedir. Bu suçlar, 213 sayılı Kanunda “Kaçakçılık suçları ve cezaları” başlığı altında 359. maddede düzenlenmiştir. Bu suçların en önemli özelliği faillerin hürriyeti bağlayıcı cezalar ile cezalandırılmalarıdır. 213 sayılı Kanunun 359. maddesinde yer alan vergi kaçakçılığı suçlarını inceleyen bu kitap, dört bölümden oluşmaktadır. Kitapta, 359. maddede yer alan tüm vergi kaçakçılığı suçları tek tek ele alınmış ve maddenin ayrıntılı olarak açıklanmasına çalışılmıştır. Ayrıca suçun özel görünüş şekilleri, yaptırım, görevli mahkeme, suç tarihi, zamanaşımı gibi konular ile Yargıtay kararları ve ilgili mevzuata da yer verilmiştir. Kitaba alınacak yüksek yargı kararları seçilirken konular tasnif edilerek, özellikle son yıllara ilişkin olanlara öncelik tanınmış ve uygulamada kararlılık gösteren, güncelliğini kaybetmeyen, açıklayıcı, yol ve yöntem gösteren kararlar tercih edilmiştir. Öte yandan vergi kaçakçılığı suçlarıyla ilgili bu güne kadar fazla bir yayın bulunmamakla birlikte bu eser, bilimsellik, kusursuzluk ve noksansızlık iddiasından uzak olarak kaleme alınmıştır. Ayrıca bu alandaki boşluğun doldurulacağı da iddia edilmemektedir. Bu çalışmayla sadece karşılaşılan güçlüklere işaret edilmek ve katkı sağlamak amaçlanmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.