Vergi Kaçakçılığı Suçu ve Yargılama Usulü

Stok Kodu:
9786257595452
Boyut:
160-235-
Sayfa Sayısı:
413
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2021-06-22
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
18,67
9786257595452
721001
Vergi Kaçakçılığı Suçu ve Yargılama Usulü
Vergi Kaçakçılığı Suçu ve Yargılama Usulü
18.67

Sahte Belge ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme veya Kullanma Suçu

Vergilendirme yetkisi, devletin ülkesi üzerindeki egemenliğine bağlı olarak vergi alma konusunda sahip olduğu hukuksal ve fiilî güçten kaynaklanmaktadır. Kamu hizmetlerinin görülmesi için gereksinim duyulan mali kaynakların sağlanması amacıyla kullanılan vergilendirme yetkisi dar anlamda, devletin kamu gelirlerinden sadece vergi koymaya ilişkin yetkisini; geniş anlamda ise çağdaş devletin güvenlik, adalet ve eğitim gibi geleneksel görevlerinin yerine getirilmesinin yanında ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer alanlara katkısının gerektirdiği giderleri karşılamak için gerçek ve tüzel kişilere getirdiği her türlü mali yükümlülüğe ilişkin yetkisini kapsamaktadır. Bu yetkiye dayanılarak kamu giderlerini karşılamak amacıyla alınan vergi, Anayasa'nın 73. maddesine göre gerçek ve tüzel kişilerin -yasalarla belirlenmek koşuluyla- mali güçlerine göre yerine getirmek zorunda olduğu bir yükümlülüktür. Devlet, bu yolla kamu giderlerini karşılamak için veya mali politikasının gereği olarak piyasa ekonomisinden bütçeye gelir aktarmaktadır (AYM, E.1997/62, K.1998/52, 16/9/1998).

Günümüzde kamu gelirlerinin önemli kısmı devletin egemenlik hakkına dayalı olarak tahsil edilen vergilerden oluşmaktadır. Devlet üstlenmiş olduğu fonksiyonları ifa etmek üzere kimi zaman mal ve hizmet üretir, kimi zaman da sosyo-ekonomik politikalar yürütür. Devletin gereken ürettiği mal ve hizmetleri finanse etmek gerekse sosyo-ekonomik politikalara işlerlik kazandırmak için kullanacağı mali araçların başında vergi yer alır. Vergi devlet için önemli bir araç iken, mükellef için de önemli bir külfettir. O nedenle mükellef her zaman vergi yükünü azalmak eğilimdedir. Kimi zaman mevzuat sınırları içinde kalarak, yani vergiyi doğuran olaya izin vermeyerek ya da bir takım vergisel kolaylıklardan yararlanarak vergi yükünü azaltmak iken (ki buna vergiden kaçınma denir), kimi zaman da vergiyi doğuran olay gerçekleştikten sonra yasa dışı bir takım yollara tevessül ederek vergi yükün azaltmaya (ki buna vergi kaçakçılığı denir) çalışmaktadır. Buna karşı da devlet vergi alacağını güvence altına almak üzere idari ve adli müeyyidelere başvurmaktadır. Bu müeyyidelerin amacı başta hazine yararı korumak üzere kamu düzeni inşa etmektir.

Bu çalışmada mükellefin vergi yükünü azaltmak amacıyla başvurduğu ve Vergi Usul Kanunun'da “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlığı altında yer alan seçimlik fiilerden sahte veya muhteviyatı itibariyle belge düzenlemek ve kullanmak suçları ele alınmış, konu akedemik boyutu ile birlikte idari ve yargısal bakış açısıyla incelenmiştir. Konun teorik yanı ile birlikte pratikte yaşanan sorunlara da katkı sağlaması amaçlanmıştır.

Sahte Belge ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme veya Kullanma Suçu

Vergilendirme yetkisi, devletin ülkesi üzerindeki egemenliğine bağlı olarak vergi alma konusunda sahip olduğu hukuksal ve fiilî güçten kaynaklanmaktadır. Kamu hizmetlerinin görülmesi için gereksinim duyulan mali kaynakların sağlanması amacıyla kullanılan vergilendirme yetkisi dar anlamda, devletin kamu gelirlerinden sadece vergi koymaya ilişkin yetkisini; geniş anlamda ise çağdaş devletin güvenlik, adalet ve eğitim gibi geleneksel görevlerinin yerine getirilmesinin yanında ekonomik, sosyal, kültürel ve diğer alanlara katkısının gerektirdiği giderleri karşılamak için gerçek ve tüzel kişilere getirdiği her türlü mali yükümlülüğe ilişkin yetkisini kapsamaktadır. Bu yetkiye dayanılarak kamu giderlerini karşılamak amacıyla alınan vergi, Anayasa'nın 73. maddesine göre gerçek ve tüzel kişilerin -yasalarla belirlenmek koşuluyla- mali güçlerine göre yerine getirmek zorunda olduğu bir yükümlülüktür. Devlet, bu yolla kamu giderlerini karşılamak için veya mali politikasının gereği olarak piyasa ekonomisinden bütçeye gelir aktarmaktadır (AYM, E.1997/62, K.1998/52, 16/9/1998).

Günümüzde kamu gelirlerinin önemli kısmı devletin egemenlik hakkına dayalı olarak tahsil edilen vergilerden oluşmaktadır. Devlet üstlenmiş olduğu fonksiyonları ifa etmek üzere kimi zaman mal ve hizmet üretir, kimi zaman da sosyo-ekonomik politikalar yürütür. Devletin gereken ürettiği mal ve hizmetleri finanse etmek gerekse sosyo-ekonomik politikalara işlerlik kazandırmak için kullanacağı mali araçların başında vergi yer alır. Vergi devlet için önemli bir araç iken, mükellef için de önemli bir külfettir. O nedenle mükellef her zaman vergi yükünü azalmak eğilimdedir. Kimi zaman mevzuat sınırları içinde kalarak, yani vergiyi doğuran olaya izin vermeyerek ya da bir takım vergisel kolaylıklardan yararlanarak vergi yükünü azaltmak iken (ki buna vergiden kaçınma denir), kimi zaman da vergiyi doğuran olay gerçekleştikten sonra yasa dışı bir takım yollara tevessül ederek vergi yükün azaltmaya (ki buna vergi kaçakçılığı denir) çalışmaktadır. Buna karşı da devlet vergi alacağını güvence altına almak üzere idari ve adli müeyyidelere başvurmaktadır. Bu müeyyidelerin amacı başta hazine yararı korumak üzere kamu düzeni inşa etmektir.

Bu çalışmada mükellefin vergi yükünü azaltmak amacıyla başvurduğu ve Vergi Usul Kanunun'da “Kaçakçılık Suçları ve Cezaları” başlığı altında yer alan seçimlik fiilerden sahte veya muhteviyatı itibariyle belge düzenlemek ve kullanmak suçları ele alınmış, konu akedemik boyutu ile birlikte idari ve yargısal bakış açısıyla incelenmiştir. Konun teorik yanı ile birlikte pratikte yaşanan sorunlara da katkı sağlaması amaçlanmıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat