Yade; Ölmek Kolaydı... Ölmek Kolaydı...

Stok Kodu:
9786056886942
Boyut:
135-195-0
Sayfa Sayısı:
200
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-11-13
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
11,57
9786056886942
566358
Yade; Ölmek Kolaydı...
Yade; Ölmek Kolaydı... Ölmek Kolaydı...
11.57
Çocuk gelinlerin acılarına "Yade" ışık tutacak İstanbul'dan Mardin'e uzanan gerçek bir yaşam hikayesi Yazar Burcu Ertürk'ün kaleminden hayat bulan gerçek hayat hikayeleri serisinin ilki olan roman, İstanbul'dan Mardin'e çocuk gelin olarak giden Yade'nin acı dolu yaşamını konu alıyor. Türkiye'deki binlerce çocuk gelinden sadece biri olan Yade, tüm yaşadıklarını ölümünden sonra kendisini tanımadan nefretle büyüyen kızına bıraktığı bir defterle anlatıyor. Canım Handem, Bana kızgın olduğunu biliyorum. İnan haklısın hiçbir şey kaybettiğimiz zamanı geri getiremez. Ama bu defteri okursan belki beni birazcık da olsa anlarsın ve mezarımda beni ziyaret edersin. Sanırım çok az zamanım kaldı, o kadar yoruldum ki anlatamam. Bir kadını gene bir kadın anlar...İşte bu yüzden her şeyi tüm çıplaklığıyla sana anlatmaya karar verdim. Bazen nefes alırsın ama yetmez, yaşarsın ama geçmez. Sonra zamana bırakırsın her şeyi, bir türlü bitmek bilmez. Sonunda bırakıp gidersin, acı olan kimse fark etmez. Özü ve sözü bir olmayan şu dünyada manen ölmem çokda zor olmadı aslında. Umarım sen beni affetmeyi öğrenirsin... Ben kendimi hiç affetmedim! Sana geçen yılları geri veremem belki ama yaşamım boyunca öğrendiğim en önemli şeyi vermek istiyorum; yıl dediğimiz şeyin eskisi yenisi yoktur ancak anları vardır, bir de ömürden çaldığı zamanları... Baharı vardır mesela bizi sevindiren, yazı gelir yüzün güler; sonbaharı hüzünden titretir. Sonra bir bakmışsın ölüm olur adı ömrüne kışı getiren! Ben mi? Ben hep kıştaydım kızım seni beklerken... Seni hep seven Annen... YADE
Çocuk gelinlerin acılarına "Yade" ışık tutacak İstanbul'dan Mardin'e uzanan gerçek bir yaşam hikayesi Yazar Burcu Ertürk'ün kaleminden hayat bulan gerçek hayat hikayeleri serisinin ilki olan roman, İstanbul'dan Mardin'e çocuk gelin olarak giden Yade'nin acı dolu yaşamını konu alıyor. Türkiye'deki binlerce çocuk gelinden sadece biri olan Yade, tüm yaşadıklarını ölümünden sonra kendisini tanımadan nefretle büyüyen kızına bıraktığı bir defterle anlatıyor. Canım Handem, Bana kızgın olduğunu biliyorum. İnan haklısın hiçbir şey kaybettiğimiz zamanı geri getiremez. Ama bu defteri okursan belki beni birazcık da olsa anlarsın ve mezarımda beni ziyaret edersin. Sanırım çok az zamanım kaldı, o kadar yoruldum ki anlatamam. Bir kadını gene bir kadın anlar...İşte bu yüzden her şeyi tüm çıplaklığıyla sana anlatmaya karar verdim. Bazen nefes alırsın ama yetmez, yaşarsın ama geçmez. Sonra zamana bırakırsın her şeyi, bir türlü bitmek bilmez. Sonunda bırakıp gidersin, acı olan kimse fark etmez. Özü ve sözü bir olmayan şu dünyada manen ölmem çokda zor olmadı aslında. Umarım sen beni affetmeyi öğrenirsin... Ben kendimi hiç affetmedim! Sana geçen yılları geri veremem belki ama yaşamım boyunca öğrendiğim en önemli şeyi vermek istiyorum; yıl dediğimiz şeyin eskisi yenisi yoktur ancak anları vardır, bir de ömürden çaldığı zamanları... Baharı vardır mesela bizi sevindiren, yazı gelir yüzün güler; sonbaharı hüzünden titretir. Sonra bir bakmışsın ölüm olur adı ömrüne kışı getiren! Ben mi? Ben hep kıştaydım kızım seni beklerken... Seni hep seven Annen... YADE
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat