9786052642948
809529
https://www.hesapli24.com/yasal-mal-rejiminde-esin-katilma-alacagini-azaltmak-kastiyla-yapilan-devirler
Yasal Mal Rejiminde Eşin Katılma Alacağını Azaltmak Kastıyla Yapılan Devirler
13.23
Bireyin ve toplumun gereksinimleri göz önüne alınarak, adaleti sağlama gayesiyle yaptırım gücü üzerinden toplumsal düzeni kurmayı amaçlayan hukuk kurallarının yanı sıra; bu düzenin sağlanması için din, eğitim, aile gibi kurumlar aracılığıyla uygulanan ve toplumdan topluma değişkenlik gösteren kurallardan bahsedilir. Doğruya meyletme eğilimiyle var olan insan doğası, bu kurumlar aracılığıyla toplumsal düzene uyum sağlarken, her insanda doğal olarak bulunan adalet beklentisinin karşılanıp karşılanmadığı hususu, bu beklentiyi karşılamayan kurumların zaman içinde değişime uğramasının ve hatta ortadan kalkmasının bireysel arka plânını oluşturur. Birçok toplumsal kurumun düzenleme alanı olan ve “Aile Hukuku” adı altında kendine özgü bir hukukun ortaya çıkmasını sağlayan aile kurumunda, her ailenin kendi içinde oluşturduğu dinamiklerin de eklenmesiyle bir nevi yazılı ve yazısız kurallar repertuarı bulunur. Bu kuralların bir kısmı hukuk metinlerince düzenlenmişken, aile içi ilişkilerin bireysel ve değişken özellikler göstermesi nedeniyle, ilişkiler döngüsü içinde ortaya çıkabilecek bazı sorunların çözümü, ailenin kendi içindeki problem çözme mekanizmalarına bırakılmıştır. Bu problemler ağırlıklı olarak, aile içinde otorite ve güç paylaşımının görüldüğü eşler arası ilişkilerde yoğunlaşır. Eşler arasındaki ilişkide ortaya çıkan sorunların büyük ölçüde ekonomik kaynakların yönetimine ilişkin hususlarda düğümlendiği dikkate alındığında, kanun koyucu aynı zamanda eşler arasındaki otorite ve güç çatışmalarının en yoğun yaşandığı bu alanı yasal mal rejimi hükümleri ile düzenleme gereği duymuştur. Öte yandan evlilik birliği içinde eşler arasındaki sadakat yükümlülüğünün bir görünümü olarak değerlendirilen ekonomik sadakat, eşler arasında karşılıklı saygı ve sevgiyi tesis etmek açısından besleyici bir alan olarak algılanabileceği gibi; aksine, ekonomik gücü elinde bulunduran ve diğer eşin malî kaynaklara ulaşmasını önlemeye çalışan eş tarafından ekonomik şiddete varan uygulamalara da sahne olabilmektedir. Elinizdeki kitabın konusu, mal kaçırma uygulamalarının pratikte sıkça yaşanan örneklerinden biri olarak diğer eşin katılma alacağını azaltmaya yönelik işlemlere özgülenmiş olup; bu işlemlerin mevzuatta tabi tutulduğu hukukî yaptırımlar ve diğer eşin sahip olduğu yasal güvenceler karşılaştırmalı kavramlar üzerinden ele alınmaktadır.
Bireyin ve toplumun gereksinimleri göz önüne alınarak, adaleti sağlama gayesiyle yaptırım gücü üzerinden toplumsal düzeni kurmayı amaçlayan hukuk kurallarının yanı sıra; bu düzenin sağlanması için din, eğitim, aile gibi kurumlar aracılığıyla uygulanan ve toplumdan topluma değişkenlik gösteren kurallardan bahsedilir. Doğruya meyletme eğilimiyle var olan insan doğası, bu kurumlar aracılığıyla toplumsal düzene uyum sağlarken, her insanda doğal olarak bulunan adalet beklentisinin karşılanıp karşılanmadığı hususu, bu beklentiyi karşılamayan kurumların zaman içinde değişime uğramasının ve hatta ortadan kalkmasının bireysel arka plânını oluşturur. Birçok toplumsal kurumun düzenleme alanı olan ve “Aile Hukuku” adı altında kendine özgü bir hukukun ortaya çıkmasını sağlayan aile kurumunda, her ailenin kendi içinde oluşturduğu dinamiklerin de eklenmesiyle bir nevi yazılı ve yazısız kurallar repertuarı bulunur. Bu kuralların bir kısmı hukuk metinlerince düzenlenmişken, aile içi ilişkilerin bireysel ve değişken özellikler göstermesi nedeniyle, ilişkiler döngüsü içinde ortaya çıkabilecek bazı sorunların çözümü, ailenin kendi içindeki problem çözme mekanizmalarına bırakılmıştır. Bu problemler ağırlıklı olarak, aile içinde otorite ve güç paylaşımının görüldüğü eşler arası ilişkilerde yoğunlaşır. Eşler arasındaki ilişkide ortaya çıkan sorunların büyük ölçüde ekonomik kaynakların yönetimine ilişkin hususlarda düğümlendiği dikkate alındığında, kanun koyucu aynı zamanda eşler arasındaki otorite ve güç çatışmalarının en yoğun yaşandığı bu alanı yasal mal rejimi hükümleri ile düzenleme gereği duymuştur. Öte yandan evlilik birliği içinde eşler arasındaki sadakat yükümlülüğünün bir görünümü olarak değerlendirilen ekonomik sadakat, eşler arasında karşılıklı saygı ve sevgiyi tesis etmek açısından besleyici bir alan olarak algılanabileceği gibi; aksine, ekonomik gücü elinde bulunduran ve diğer eşin malî kaynaklara ulaşmasını önlemeye çalışan eş tarafından ekonomik şiddete varan uygulamalara da sahne olabilmektedir. Elinizdeki kitabın konusu, mal kaçırma uygulamalarının pratikte sıkça yaşanan örneklerinden biri olarak diğer eşin katılma alacağını azaltmaya yönelik işlemlere özgülenmiş olup; bu işlemlerin mevzuatta tabi tutulduğu hukukî yaptırımlar ve diğer eşin sahip olduğu yasal güvenceler karşılaştırmalı kavramlar üzerinden ele alınmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.