Yorgunluk Toplumu

Stok Kodu:
9789944105873
Boyut:
130-190-0
Sayfa Sayısı:
64
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2015-12-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
8,01
9789944105873
449568
Yorgunluk Toplumu
Yorgunluk Toplumu
8.01
İnsanların vakit öldürmek icin cırpındığı zamanlar bitti. Artık vaktin ölü olarak doğduğu, bir gelecek ufkunun yerini "hemen şimdi"nin aldığı cağda yaşıyoruz. Daha 1945'te Vâ-Nu Akşam gazetesindeki köşesinde memurluktan, hayattan sıkılanlar icin amatörlüğü salık veriyordu, Erişirgil 1956'da yazdığı Merak ve Dikkat adlı kitabında sıkılmış öğrencilere merak nasıl aşılanır diye soruyordu. Merak uyanmadan dikkat olmaz, eğitim merakı üretmek lazım diyordu. 80'lerle beraber eskilerin "sürat asrı" dediği devri kapatan, hızın sadece fiziksel değil sanal bir dünyada da bir mevzu haline geldiği, insanların, malumatın her an ulaşılabilir olduğu, sosyal ilişkilerin yerini 'etkileşim'e terk ettiği bir döneme girdik. Merakımız varsa dahi ilgi duyamıyoruz, dikkat kesilemiyoruz. Dikkatimiz yazılım arayüzeylerinin arasında, bir yüzeyden diğerine atlamakla meşgul. Ara'nın yerini hiperaktiflik, yani oradan oraya atlamak aldı. Yerimizde duramıyoruz. Gündemimiz aralıksız olarak "güncel"leniyor, ve tüm bu bitmek bilmeyen yepyeni şimdiden bezmiş durumdayız, bugün olmazsa yarın...
İnsanların vakit öldürmek icin cırpındığı zamanlar bitti. Artık vaktin ölü olarak doğduğu, bir gelecek ufkunun yerini "hemen şimdi"nin aldığı cağda yaşıyoruz. Daha 1945'te Vâ-Nu Akşam gazetesindeki köşesinde memurluktan, hayattan sıkılanlar icin amatörlüğü salık veriyordu, Erişirgil 1956'da yazdığı Merak ve Dikkat adlı kitabında sıkılmış öğrencilere merak nasıl aşılanır diye soruyordu. Merak uyanmadan dikkat olmaz, eğitim merakı üretmek lazım diyordu. 80'lerle beraber eskilerin "sürat asrı" dediği devri kapatan, hızın sadece fiziksel değil sanal bir dünyada da bir mevzu haline geldiği, insanların, malumatın her an ulaşılabilir olduğu, sosyal ilişkilerin yerini 'etkileşim'e terk ettiği bir döneme girdik. Merakımız varsa dahi ilgi duyamıyoruz, dikkat kesilemiyoruz. Dikkatimiz yazılım arayüzeylerinin arasında, bir yüzeyden diğerine atlamakla meşgul. Ara'nın yerini hiperaktiflik, yani oradan oraya atlamak aldı. Yerimizde duramıyoruz. Gündemimiz aralıksız olarak "güncel"leniyor, ve tüm bu bitmek bilmeyen yepyeni şimdiden bezmiş durumdayız, bugün olmazsa yarın...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat