9786051854496
537602
https://www.hesapli24.com/zetin-kusu
Zetin Kuşu
9.18
İlk romanı Işık Ülkesinden ile Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanan
Zeynep Göğüş, Zeytin Kuşu'nda
destansı bir direniş hikâyesi anlatıyor. Hem kentte
hem köyde toplumsal hafızayı yok etmeye yönelik bir "dönüşüm"e karşı
çıkanların topyekûn mücadelesi, zeytin ağacında simgeleşiyor.
Zeytin Kuşu'nda, şehirlerde rant elde etmek için yapılan kentsel dönüşüm
ile köylerde mermer ocağı açmak için yapılan ağaç kıyımı beklenmedik bir
isyanı ateşler. Geçmişlerini ve geleceklerini korumak isteyenler haklarına
sahip çıkacak, meydanlarda bir araya gelecek; köy ve kent birbirine omuz
verecektir. Kendilerini ister istemez öncü olarak bulan Zeta ve Bulut hem
dış hem de iç dünyalarında yaşadıkları değişimlerin üstesinden
gelebilecekler midir?
"Zeytin ağacını kökünden sökmek barbarlık değilse neydi? Yansa da
kesilse de köklerinden yeniden doğardı yedi canlı ağaç; sürgün verirdi;
ne ok ne de kılıç işlerdi ona. Mücadele nedir bilirdi bu ağaçlar, yaşlı
gövdelerinin yayvan kökleri derin kuytularda el ele vermişti, hem de
yüzlerce yıl boyunca. Fakat şimdi her biri, ölümlü tek noktası olan
topuğundan vurulmuş birer Aşil'di. Bu sabah faka basmışlardı, ama rant
sırtlanlarına pabuç bırakmayacaklardı.
Bu güzelliğin içinde, köklerden kaçış yoktu!"
İlk romanı Işık Ülkesinden ile Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazanan
Zeynep Göğüş, Zeytin Kuşu'nda
destansı bir direniş hikâyesi anlatıyor. Hem kentte
hem köyde toplumsal hafızayı yok etmeye yönelik bir "dönüşüm"e karşı
çıkanların topyekûn mücadelesi, zeytin ağacında simgeleşiyor.
Zeytin Kuşu'nda, şehirlerde rant elde etmek için yapılan kentsel dönüşüm
ile köylerde mermer ocağı açmak için yapılan ağaç kıyımı beklenmedik bir
isyanı ateşler. Geçmişlerini ve geleceklerini korumak isteyenler haklarına
sahip çıkacak, meydanlarda bir araya gelecek; köy ve kent birbirine omuz
verecektir. Kendilerini ister istemez öncü olarak bulan Zeta ve Bulut hem
dış hem de iç dünyalarında yaşadıkları değişimlerin üstesinden
gelebilecekler midir?
"Zeytin ağacını kökünden sökmek barbarlık değilse neydi? Yansa da
kesilse de köklerinden yeniden doğardı yedi canlı ağaç; sürgün verirdi;
ne ok ne de kılıç işlerdi ona. Mücadele nedir bilirdi bu ağaçlar, yaşlı
gövdelerinin yayvan kökleri derin kuytularda el ele vermişti, hem de
yüzlerce yıl boyunca. Fakat şimdi her biri, ölümlü tek noktası olan
topuğundan vurulmuş birer Aşil'di. Bu sabah faka basmışlardı, ama rant
sırtlanlarına pabuç bırakmayacaklardı.
Bu güzelliğin içinde, köklerden kaçış yoktu!"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.