9786257002288
542476
https://www.hesapli24.com/zizek-versus-kapitalizm-alman-idealizminden-psikanalize-ideoloji-teorisi
Zizek Versus Kapitalizm; Alman İdealizminden Psikanalize İdeoloji Teorisi Alman İdealizminden Psikanalize İdeoloji Teorisi
14.62
Çağcıl post-modern günlerde, büyük davaların hali pek de iç açıcı değildir. İdeoloji sahnesine tam teçhizat kuşandıkları
zırhlarıyla çıkarak hegemonya mücadelesine girişmiş olan taraflar arasında her şeye rağmen bir konsensüs
bulunmaktadır: Büyük davalar devri kapanmış, küresel kurtuluşçu projelerin zorlayıcı yükümlülükleri yerini, özel
direniş ve müdahale biçimlerine bırakmıştır. Sözlerimiz, evrensel kurtuluş mücadelesinin "ütopik" yazgısına bağlı
olanlarının hakikatidir. Ümitsiz davaların savunulmasının amacı, totaliter geçmişi olumlamak değil,
indirgemeci/düzleyici kapitalizm ve onun politik uzamı olan neo-liberalizmin bizatihi kendisini "ideolojik" sorunsal
haline getirmektir. Mevcut ideolojik paradigma ve hakim liberal söylemin, eşitsizlik vahşetinin tek nedeni olarak
yaşantılandığı toplumlarımızda, işkencenin hala kamusal bir seyirlik ve acıya katlanılması halinde esir düşmüş
düşmanın gerçek değerinin sınandığı şerefli yollardan biri olarak kabul edildiği geç Orta Çağ'ı işaretlediğinin farkında
mıyız? Gerçekten de bu türden ilkel bir kabulleniş etiğine ihtiyacımız var mıdır? Atılması gereken radikal adım, mevcut
narsisist atalet katatonisini zorunlu olan tüm şiddetle geride bırakmak ve kaçınılmaz felaket riskini de içine alacak
biçimde, "başka bir dünya mümkün"ü edimselleştirmektir. Gerçek anlamda edim, yalnızca verili bir arka planda
işlemeyip, bu arka planın koordinatlarını bozan bir müdahaledir. Elinizdeki kitap bu inanca adanmış teorik bir çabadan
başka bir şey değildir. Kapitalizm, anlamı bozan ilk sosyo-iktisadi (ideoloji) yapıdır ve başka bir dünya mümkündür
Çağcıl post-modern günlerde, büyük davaların hali pek de iç açıcı değildir. İdeoloji sahnesine tam teçhizat kuşandıkları
zırhlarıyla çıkarak hegemonya mücadelesine girişmiş olan taraflar arasında her şeye rağmen bir konsensüs
bulunmaktadır: Büyük davalar devri kapanmış, küresel kurtuluşçu projelerin zorlayıcı yükümlülükleri yerini, özel
direniş ve müdahale biçimlerine bırakmıştır. Sözlerimiz, evrensel kurtuluş mücadelesinin "ütopik" yazgısına bağlı
olanlarının hakikatidir. Ümitsiz davaların savunulmasının amacı, totaliter geçmişi olumlamak değil,
indirgemeci/düzleyici kapitalizm ve onun politik uzamı olan neo-liberalizmin bizatihi kendisini "ideolojik" sorunsal
haline getirmektir. Mevcut ideolojik paradigma ve hakim liberal söylemin, eşitsizlik vahşetinin tek nedeni olarak
yaşantılandığı toplumlarımızda, işkencenin hala kamusal bir seyirlik ve acıya katlanılması halinde esir düşmüş
düşmanın gerçek değerinin sınandığı şerefli yollardan biri olarak kabul edildiği geç Orta Çağ'ı işaretlediğinin farkında
mıyız? Gerçekten de bu türden ilkel bir kabulleniş etiğine ihtiyacımız var mıdır? Atılması gereken radikal adım, mevcut
narsisist atalet katatonisini zorunlu olan tüm şiddetle geride bırakmak ve kaçınılmaz felaket riskini de içine alacak
biçimde, "başka bir dünya mümkün"ü edimselleştirmektir. Gerçek anlamda edim, yalnızca verili bir arka planda
işlemeyip, bu arka planın koordinatlarını bozan bir müdahaledir. Elinizdeki kitap bu inanca adanmış teorik bir çabadan
başka bir şey değildir. Kapitalizm, anlamı bozan ilk sosyo-iktisadi (ideoloji) yapıdır ve başka bir dünya mümkündür
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.